Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/139 E. 2018/10663 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/139
KARAR NO : 2018/10663
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; 05/02/2013 tarihinde davalıların maliki/sürücüsü ve … poliçesi ile sigortacısı oldukları aracın davacılar …’nın eşi, diğer davacıların annleri yaya … çarpması sonucu … 25/03/2013 tarihinde kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacı eş … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, … tarafından karşılanmayan masraflar (belgelenemeyen tedavi ve cenaze giderleri vs.) için 22.450,00 TL’nin, yine davacı … için 35.000,00 TL, davacılar …, ve … için 15.000,00 TL’şer olmak üzere toplam 80.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan (… şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 06/04/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı eş … için talep edilen destekten yoksun kalma tazminat miktarını 30.596,55 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili; kaza sonrasında hastaneye kaldırılan…n hastanede meydana gelen komplikasyonlar sonucu hayatını kaybettiğini, tazminat hesaplanırken yaşının dikkate alınması gerektiğini ve istenilen tazminat bedellerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili; sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tedavi giderlerinden sorumlu olmadıklarını, kusur oranının uzman bilirkişice belirlenerek aktüer tarafından hesaplama yapılması gerektiğini ve manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini etmiştir.
Mahkemece, davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulü ile 30.596,55 TL’nin davalı … yönünden 25/03/2013 ölüm tarihinden, davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline; davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 3.156,00 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 25/03/2013 ölüm tarihinden, davalı … şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davalı … şirketi aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine; davacı … için 15.000,00 TL, davacılar …, . ve … için 10.000,00 TL’şer manevi tazminatın 25/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde TBK’nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar vekilince dava dilekçesinde davalı … Genel … A.Ş. yönü ile poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere talepte bulunulduğu, bu bağlamda poliçe kapsamında manevi tazminat teminatı bulunmadığının ve … şirketinden sadece maddi tazminat talep edildiğinin anlaşılmasına göre, manevi tazminat yönünden davacı aleyhine davalı … şirketi lehine 6.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün 2-a nolu vekalet ücretine ilişkin bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.