Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/13575 E. 2019/6278 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13575
KARAR NO : 2019/6278
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … ile davalı … mirasçıları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davacının sürücüsü olduğu motosikleti ile davalının sevk ve idaresindeki minibüsün 14/02/2006 tarihinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiklerini, meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı …’in asli kusurlu olduğunu, davacının ise tali kusurlu olduğunu, davacının hayati tehlike geçirdiğini ve kalça kırığı meydana geldiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL iş göremezlik tazminatı ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalı … açısından davanın reddine, 74.825,95 TL maddi tazminatın kaza tarihinden (14.02.2006) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’ten alınarak davacıya ödenmesine, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (14.02.2006) itibaren
işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’ten alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı … ile davalı … mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre, davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK.’nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereğidir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların davadan ve duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde tebligat yapılması ile sağlanabilir.
Somut olayda, davalı işleten …, yargılama devam ederken 24.02.2014 tarihinde vefat etmiştir. Ancak mahkemece dava sonuçlandıktan sonra gerekçeli karar, nüfus aile kayıt tablosuna göre davalı … mirasçılarına tebliğ edilmiş ve bu suretle Abdo mirasçıları davadan haberdar olmuştur.
Bu durumda mahkemece davalı … mirasçılarına usulune uygun şekilde dava dilekçesinin tebliği ile delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı …’in tüm, davalı … mirasçılarının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı …’in tüm, davalı … mirasçılarının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve … mirasçılarına geri verilmesine 16.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.