Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/13424 E. 2019/5998 K. 14.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13424
KARAR NO : 2019/5998
KARAR TARİHİ : 14.05.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 16/08/2011 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın davacıların çocukları … ‘e çarpması neticesinde vefat ettiğini, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, TBK 53. maddesi uyarınca ölüm halinde uğranılan zararların; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olarak düzenlendiğini, bu sebeple maddi tazminat taleplerinin ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradığı kayıplara dayandığını beyanla şimdilik 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 15.575,80 TL tazminatın (davacı Gülizar için 7.848,29 TL, davacı … için 7.727,51 TL) dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen
uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır.
Hükme esas alınan aktüer raporunda; desteğin evleninceye kadar olan dönemde anne ve babasına gelirinden 1/4’er, evlendikten sonra 1/10’ar, evli 1 çocuklu dönemde 1/12’şer, evli 2 çocuklu dönemde ise 1/14’er pay ayıracağı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5’ar pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra, yaşam tablosuna göre anne ve babadan hangisi destekten çıkacaksa, kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Bu durumda; mahkemece, Yargıtay uygulamaları da gözetilmek suretiyle, bilirkişiden işaret edilen hususta ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacı anne ve babaya hatalı oranlarda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapan raporun hükme esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.