Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/13296 E. 2019/5859 K. 09.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13296
KARAR NO : 2019/5859
KARAR TARİHİ : 09.05.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davacının eşi …’nin sevk ve idaresindeki araç ile dava dışı sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı aracın karıştığı kazada davacının desteği oğlu …’nin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuş, davacı vekili 06/02/2016 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava değerini 31.890,76 TL ye yükseltmiştir.
Davalı … AŞ vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 31.890,76 TL’nin 12/03/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK.’nun 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, ..6100 Sayılı HMK.’nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; Mahkemece 28.01.2016 havale tarihli bilirkişi heyet raporu davalı … vekiline 25.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, rapora karşı kanunda belirtilen itiraz süresinin dolmasının beklenmediği, aynı şekilde davacı vekilinin ıslah dilekçesinin davalı vekiline 25.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ancak beyan süresinin dolması beklenmeden 04.03.2016 tarihli celsede karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada aldırılan hesap raporuna ve davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı davalı vekilinin iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.