Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/12766 E. 2017/10172 K. 07.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12766
KARAR NO : 2017/10172
KARAR TARİHİ : 07.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı traktör ile müvekkillerinin desteği…’ın kullanmış olduğu… plakalı motosikletin karıştığı kaza neticesinde müvekkillerinin murisi …’ın vefat ettiğini, her iki aracın da … poliçesinin bulunmadığını, … plakalı aracın kusur oranından dolayı … 2. ASHM’nin 2010/613 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve karara bağlandığını, bu dosyadaki talebin ise … plakalı araç sürücüsünün kusuru yönünden olduğunu, müvekkillerinin murisin ölmesinden dolayı desteğinden mahrum kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak toplam 7.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline ile davacılara verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini toplam 60.000 TL yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ödeme yaptıktan sonra kusurlu olan kişinin mirasçılarına rücu hakkının bulunduğunu, dolayısıyla alacaklı ve borçlu sıfatının davacılar üzerinde birleştiğini, davacılar tarafından daha önce ikame edilmiş olan davalar sonucunda destekten yoksun kalma zararlarının karşılanmış olması halinde davanın konusuz kalacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı … için 59.000,00 TL, diğer davacılar …, …, …, …, … için 200,00’er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL nin davalıya başvuru tarihi olan 09/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın … bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır.
Somut olayda davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde, davalıya başvuruda bulunulmuş olup olmadığı araştırılarak başvuru varsa bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi talep edilmiş ve mahkemece Güvence Hesabına müzekkere yazılarak davacıların başvurusu bulunup bulunmadığı sorulmuş, gelen cevabi yazı içeriğine göre 09.07.2007 tarihinde davacıların başvurusu olduğu kabul edilerek bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de Güvence Hesabının 26/06/2012 tarihli yazısı içeriğinden, davacıların 09.07.2007 tarihli başvurusunun kazaya karışan ve … si bulunmayan … plakalı diğer araç yönünden olduğu, eldeki davaya konu olan ve destek … tarafından kullanılan … plakalı araç yönünden ise davacıların davadan önce davalıya başvurusu bulunmadığı anlaşılmakla davalı yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere 09.07.2007 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince davalı lehine düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 no lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “davalıya başvuru tarihi olan 9.7.2007 tarihinden” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “dava tarihinden” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/11/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.