Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/12728 E. 2016/8004 K. 20.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12728
KARAR NO : 2016/8004
KARAR TARİHİ : 20.09.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı park halindeki araca, davalının maliki olduğu aracın kimliği belirsiz kişi kullanımında iken tam kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalısına 07.10.2013 tarihinde hasar tazminatı olarak ödenen 4.200 TL’nin reeskont faiziyle davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kendisi il dışındayken aracının temin edilen anahtarla çalındığını ve kazaya karıştığını, kusuru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı aracın çalındıktan sonra kazaya karıştığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko rücu istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı; aynı yasanın 85/son maddesinde; işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibinin, aracın sürücüsü veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı; 107. maddesinde ise, işletenin, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin, aracın çalınmasından veya gasp edilmesinden kusurlu olmadığını ispat etmesi durumunda zarardan sorumlu tutulamayacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafça sigortalısına ödenen hasar tazminatının davalı malikten rücuen tahsili talep edilmiş, davalı tarafından aracının çalınarak kazaya karıştığı iddia edilmiş, mahkemece davalı aracın çalındıktan sonra kazaya karıştığından bahisle davanın reddine hükmedilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/12125 Soruşturma sayılı dosyasında dava dışı şüpheli sürücü … hakkında mala zarar verme suçundan kasıt olmadığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Soruşturma dosyasında tanık sıfatıyla bilgisi alınan dava dışı …, davalının eşi …’a ait tekel bayiinde çalışırken …’ın il dışında olmasını fırsat bilerek 10.08.2013 tarihinde …’a ait özel çekmecede davalı … adına kayıtlı aracın anahtarını fark ederek …’dan habersiz olarak alıp amcasının oğlu dava dışı şüpheli …’e verdiğini, araç …’in kullanımındayken kaza yaptıklarını beyan etmiş, dava dışı şüpheli sürücü … de benzer şekilde ifade vermiştir. Davaya konu olay ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nda başkaca bir soruşturma dosyası bulunmamaktadır.
Davalı …’ın cevap dilekçesinde aracının çalınmasıyla ilgili olarak … Emniyet Müdürlüğü’ne başvurduğunu belirtmesi karşısında, davalı ve/veya eşinin gerçekten davaya konu olay nedeniyle hırsızlık veya güveni kötüye kullanma suçlarından resmi mercilere şikayetleri bulunup bulunmadığının, bulundularsa nereye başvurduklarının davalı … ve davalının eşi …’dan sordurularak, varsa … Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan ve ilgili yerden soruşturma dosyasının ve soruşturma neticesinde ceza davası açılmış ise ceza dosyasının ilgili mahkemesinden temin edilerek yukarıdaki madde hükümleri doğrultusunda sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.