Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/12609 E. 2016/8619 K. 06.10.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12609
KARAR NO : 2016/8619
KARAR TARİHİ : 06.10.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; davalı sürücünün kusurlu hareketi nedeniyle meydana gelen kazada müvekkilinin malul kaldığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak üzere açtıkları 2004/658 E 2009/542 K sayılı kararda 33.605 maddi 5.000 TL manevi tazminata hükmedildiğini, mahkemece yapılan yargılamada ücretinin asgari ücret üzerinden hesaplandığını, geliri asgari ücretten fazla olursa maaşa göre yeniden hesaplanma yapılması gerektiğinin belirtildiğini bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 8.000TL maddi tazminatın davalı şirket bakımından 6.395TL’den sorumlu olmak üzere davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili; 14.05.2013 tarihinde taleplerini, sigorta şirketinin 6.395TL ile sorumlu olmak kaydı ile 69.430,01 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı …; ek talebin reddini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 69.430 TL maddi tazminatın 6.395 TL’sinin tüm davalılardans kaza
tarihi olan 23.10.2004 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, kalan kısmının tamamının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine, davalı … vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiştir.
Bozma ilamına uyulmakla usuli kazanılmış hak doğar.
Mahkemenin 23.5.2013 tarih 2011/661 esas 2013/319 sayılı kararı Dairenin 2.4.2015 tarih 2013/610 esas 2015/5279 sayılı ilamı ile bozulmuş ve davacının ıslahla artırılan bölüme yönelik olarak süresinde zamanaşımı definde bulunduğu bu husus hakkında karar verilmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonradavanın HMK’nın yürürlüğe girmesinden hemen önce açıldığını usul hükümlerinin derhal yürürlüğe gireceğini bu nedenle davanın HMK’nin 107.maddesinde öngörülen belirsiz alacak davası olduğunu, davacının başlangıçta zararını hesap edemiyeceğini tahkikat sonucunda gerçek zarar alınacak bilirkişi raporu ile belirleneceğinden ıslahla artırılan bölümün zamanaşımına tabi olmadığını zamanaşımı definin dikkate alınmadığı gerekçesi ile eldeki hüküm kurulmuşsada, davanın öncesindeki hesaplamalara ve dava tarihine dava dilekçesi içeriğine göre talebin belirsiz alacak davası olarak kabul edilemiyeceğinden zamanaşımı definin değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin bütün, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 326,84 TL kalan onama harcının temyiz
eden davalı …’den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine 6.10.2016 gününde Üye …’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dosya içindeki mevcut delillere göre davalı … yönetmindeki araç … ilçesinden … … Seramik fabrikasına işçi götürürken kaza meydana gelmiş ve araç içinde yolcu olarak bulunan davacı bu kaza sonucu malul kalmıştır.
Kaza, 23.10.2004 tarihinde meydana gelmiş olup uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nun 767/5.maddesi gereğince zamanaşımı süresi 10 yıldır. Islahın ise 14.05.2013 tarihinde yapıldığı gözetildiğinde 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. Bu nedenle kararın zamanaşımı yönünden değişik bu gerekçeyle onanması görüşünde olduğumdan karara katılmıyorum.