YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1232
KARAR NO : 2018/11476
KARAR TARİHİ : 29.11.2018
MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigorta poliçesi(ZMSS) ve aynı zamanda motorlu taşıtlar birleşik kasko sigorta poliçesi artan mali sorumluluk teminatı ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı …’in kızı, davacı …’in kızkardeşi …’in 09.08.2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek anne … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren, anne … için 70.000,00 TL, kardeş … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı şirketten (poliçe limiti dahilinde olmak üzere) ticari avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 22.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini müvekkil … için 14.157,46 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, kazada asıl sorumlunun araç sürücüsü olduğunu ve müvekkili şirkete araç sürücüsünün sorumluluğunu üzerine alan işletenin halefi sıfatıyla husumet yöneltildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davacı anne … için 14.157,46 TL maddi tazminatın ve 70.000,00 TL manevi tazminatın 09/12/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (poliçe
limiti dahilinde olmak üzere), davacı kardeş … için 30.000,00 TL manevi tazminatın 09/12/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (poliçe limiti dahilinde olmak üzere) karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin davacılar için hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde TBK’nun 56. (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen manevi tazminata dair tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün bu yönden onanması gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının ve davacılar vekilinin faizin türüne dair katılma yoluyla temyiz itirazlarınının incelenmesinde;
a)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
b-)Dava, davacılar desteğinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu’nun 45. maddesi (6098 sayılı BK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, destek …’in vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmekte olup kaza tarihinde destek 15 yaşındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin yaşasaydı, 15 yaşından itibaren anne …’e destek olacağı kabul edilmiş ve 15 yaşındaki kimselerin gelir getiren bir işte çalışamasa da ailelerine çeşitli şekilde destek olacağı gerekçesi ile desteğin 18 yaşına varacağı 3 yıllık dönem için asgari ücretin yarısı kadar davacı anneye destek olacağı kabul edilerek tazmint hesabı yapılmıştır.
Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, desteğin çocuk olması halinde 18 yaşın desteğin başlayacağı yaş olarak kabulü gerekmektedir. Davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının saptanması bakımından
alınan ve mahkeme tarafından da hükme esas alınan bilirkişi raporunda; olay tarihinde 15 yaşında olan destek …’in davacı anneye olacağı desteğin 15 yaşından başlatılmış olması doğru görülmemiştir. Eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, anlatılan bilgiler ışığında hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle buna dair hükmün ONANMASINA, (2-a) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazının kabulü ile maddi tazminata dair hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 4.978,95 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 29/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.