Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/12228 E. 2017/8846 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12228
KARAR NO : 2017/8846
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı hazine vekili, davalı borçlu…’nın amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı taşınmazını davalı kayınvalidesi …’e sattığını, belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkil …’nın kayınvalidesinden aldığı borca karşılık taşınmazı devrettiğini, asıl borçlu şirketin borcundan haberdar olmadığını, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı …’nın kamu borçlusu dava dışı …AŞ’nin yönetim kurulu üyesi olduğundan vergi borcundan habersiz olmasının mümkün olmadığı, diğer davalı …’in de …’nın kayınvalidesi olarak borcu bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve satışın muvazaalı yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmesine göre davalılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki “5.750,00 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.320,00 TL” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.