Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/11848 E. 2019/4934 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11848
KARAR NO : 2019/4934
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21/08/2011 tarihinde davalı şirkette ZMSS poliçesi ile sigortalı olan aracın kusuruyla meydana gelen tek taraflı kaza neticesi müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun olmadığını, araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/578 esas sayılı dosyasında maluliyetten doğan tazminat talebinin ödendiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL bakıcı giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü ile 71.575,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 141.maddesinde mahkeme kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.nın 297.(1086 sayılı HUMK.nun 388.) maddesinde de düzenlenmiştir. Bu maddede hakimin uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangisine değer verdiğini, kanıtlardan hangisine

değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Zira böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğu kabul edilebilir. Hükmü kuran hakimin böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın tarafları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır.
Yerel mahkeme karar gerekçesinin dava konusu trafik kazası ile ilgili olmadığı, tamamen farklı bir kaza nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, dolayısıyla denetime imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen hükümlere uymayan, gerekçesi denetime imkan vermeyen mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bozma kapsam ve nedenine göre davalı … şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.