Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/11737 E. 2018/10878 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11737
KARAR NO : 2018/10878
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili Süheyla için 700,00 TL, Özcan için 300,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden aksi halde davalı yanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini müvekkili Süheyla için 2.342,12 TL, Özcan için 2.252,55 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından ödemeler nedeniyle davanın konusuz kaldığını, sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, SGK’nın ödemiş olduğu tazminat varsa tesbit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müteveffanın araçta hatır için taşındığını ve araç sürücüsünün alkollü olduğunu belirterek hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekilinin açtığı maddi tazminat davasının ıslah istemi de gözetilerek kabulü ile; davacı … açısından 2.342,12 TL, davacı … açısından 2.252,55 TL destekten yoksun kalma tazminatının 30/10/2012 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hatır taşımasının söz konusu olduğu durumlarda BK.43-44 maddeleri uyarınca tazminattan belli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması öngörülmektedir.Hatır taşıması indirimi, bizzat hatır için taşınan kişinin ölmesi veya yaralanmasına ilişkin zararlar hakkında uygulanır. Kanun koyucu, indirim imkânını sadece hatır için taşıyan işleten ve sürücüye bahşetmiştir. İki taraflı kazalarda diğer aracın işleteni, tehlike esasına göre zarardan sorumlu olup, hatır ilişkisine yaslanarak mahkemeden tazminattan indirime gidilmesini talep edemez.
Somut olayda, davalı … Hesabına, kazaya karışan karşı aracın ZMSS poliçesi bulunmaması nedeni ile husumet yöneltilmiş olup davacıların desteği, davalı … Hesabının sorumlu olduğu araçta değil diğer araç içerisinde yolcu olarak bulunmaktadır.Bu nedenle, mahkemece desteğin taşınması ile ilgisi bulunmayan davalı lehine hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine dair yapılan yanılgılı değerlendirme doğru görülmemiştir.
3-Trafik kazasına karışan biçer döver şirkete ait olup ticari kullanım niteliğinde olduğundan uygulanabilecek faiz oranı da avans faizi olmalıdır. Bu nedenle mahkemece, avans faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu üzere yasal faize hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
4-6100 Sayılı HMK’nın 331/2. maddesinde “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedileceği…” düzenlenmiştir.
Dava başlangıçta 6100 Sayılı HMK döneminde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış, davalı vekil marifetiyle temsil edilmiş olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargılamanın devam ettiği … Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı lehine HMK 331/2. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/1. maddesi gereğince
vekalet ücreti tayini gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 19.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.