Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/1153 E. 2018/11113 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1153
KARAR NO : 2018/11113
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın kazasında müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp toplam 1.000,00 TL maddi tazminat ile 20.000,00’er TL manevi tazminatın tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacılar …ve …’nın maddi tazminat taleplerinin reddine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile … için 14.000,00 TL, …ve … için 8.000,00’er TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı … İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacıların desteğinin yaya olarak kırmızı ışıkta geçişi sırasında davalının çarpması ile gerçekleşen kazada öldüğü anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar …ve …’nın maddi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde red edilen maddi tazminatlar yönünden her bir davacı aleyhine,
hükmü temyiz eden davalılar yararına vekalet ücretine karar verilmemesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalılar … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar … ve … yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan harcın temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve …’a geri verilmesine 22/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.