YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/11398
KARAR NO : 2019/528
KARAR TARİHİ : 22.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu aracın muris …’ün yolcu olarak bulunduğu araç ile çarpışması neticesi …’ün vefat ettiğini, geriye murisin annesi … ile kız kardeşi …’ün kaldığını, olay nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, manevi yönden zarara uğradıklarını belirterek davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … mirasçıları ve …’tan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 06.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı … için 20.565,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili, davacı … için 10.884,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı
hesaplandığını, davacı …’ün murisin bakmakla yükümlü olduğu kimselerden bulunmaması nedeniyle tazminat hakkı bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün 6/8 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkili şirket tarafından hesaplanan tazminat ödenmek istenmesine rağmen davacı tarafça tazminatın kabul edilmediğini belirterek, … yönünden 10.884,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulünü, davacı …’ün destek tazminatı talebinin reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, diğer davalıların murisi …’in sürücüsü bulunduğu aracın …’a ait iken haricen diğer davalıların murisi …’e satıldığını, trafik kaydında …’ın adının bulunmasına rağmen aracın işleteninin … olmadığını, …’in eşi davalı … tarafındanda devir işleminin doğrulandığını, bu hususta Denizli 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/147 D.iş sayılı dosyasıyla … … tarafından tespit işlemi yaptırıldığını, …’ın davada sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …; …’in eşi olduğunu, eşinin ölümünün ardından aracı satın aldığı kişiye ödeme yaptığını, maddi durumunun iyi olmadığını, karar verilecek tazminatı ödeme gücünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların maddi ve manevi tazminat davasının davalı … yönünden feragat nedeniyle reddine, davacı …’ün maddi tazminat davasının reddine, davacı …’ün maddi tazminat talebinin kabulü ile 20.565,10 TL’nin (davalı … Sigorta A.Ş. poliçe limitiyle ve 26.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olacak şekilde) olay tarihi olan 09.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., …, … …, …, …’den tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 5.000,00 TL, … için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … …, … …, … …
…’den olay tarihi olan 09.03.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 17.09.2013 günlü, 2013/11785 E., 2013/12399 K. sayılı ilamı ile davacı kardeşin 15 yaşında lise öğrencisi olması, babanın ölmüş olması nedeniyle müteveffa ağabeyin kız kardeşine farazi destek olduğundan, müteveffa ağabeyin davacı kardeşine evlenme yaşına kadar destek olacağının kabulü ile aktüerya uzmanından rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi, müteveffa desteğin aylık gelirinin tamamı üzerinden destek payının hesaplanması gerektiği, hükmedilen manevi tazminatın az olduğu belirtilerek bozulmuştur.
Davacı vekili 21.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için maddi tazminat talebini 10.340,00 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı … aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile; davacı … için 17.716,83 TL, davacı … için 10.340,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … Sigorta A.Ş. poliçe limitiyle ve 26.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olacak şekilde) olay tarihi olan 09.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … Sigorta A.Ş., …, … …, …, …’den tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı … için 12.000,00 TL … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … …, …, …’den olay tarihi olan 09.03.2005 tarihinden işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … Sigorta …vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı … vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) numaralı bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili bozmadan sonra 21.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için maddi tazminat talebini 10.340,00 TL’ye yükseltmiştir.
Kabule göre; bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 Esas- 2016/1 Karar sayılı kararı ile “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E.- 1948/3 K. sayılı YİBK’nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Somut olayda bozmadan sonra … için ek dava açılması gerekirken mahkemece, … için sunulan ıslah dilekçesi kabul edilerek karar verilmiştir. Bu durumda; mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilerek karar verilmesi gerekirken, bozmadan sonra ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamından sonra taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığına göre, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönleri, karar düzeltme süresinin sona erdiği tarihte kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle, bozmadan sonra, bozma dışına çıkılarak ilk kararda hükmedilen ve kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm kurularak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yalnızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Zira bozmanın kapsamı dışında kalarak usulen kesinleşmiş ve bu yönler taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
Somut olayda davacı … için hükmedilen maddi tazminat yönünden karar kesinleşmiştir. Mahkemece; davacı … için yeniden aktüer hesap raporu alınması ve Nurgül Demiöz için tekrar maddi tazminata hükmedilerek kesinleşen hususlar yönünden yeniden karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma neden ve şekline göre davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ıslah
zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı … vekili ve davalı … Sigorta …vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ıslah zamanaşımına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’ye geri verilmesine 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.