Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/113 E. 2018/9915 K. 31.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/113
KARAR NO : 2018/9915
KARAR TARİHİ : 31.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı … hakkında Üsküdar 5. Asl. Huk. Mahk. 2008/84 E sayılı dava dosyasında adi ortaklığın feshi ve her bir müvekkili için de Adi ortaklığa vermiş oldukları katılım payları ile kar paylarının tashihi istemli açılan davanın kabulüne karar verildiği, anılan kararın.. 4. İcra Müdürlüğünün 2009/22126 E sayılı dosyası ile başlatılan ilamlı icra takibi ile icraya konulduğunu, müvekkillerinin toplam alacak tutarlarının 13.000.000,00 TL ye ulaştığını, davalı … adına kayıtlı menkul ve gayri menkuller üzerinde haciz işlemleri gerçekleştirilmeye çalışıldığını, ancak davalı …’ın adına kayıtlı menkul ve gayrimenkulleri müvekkillerinden mal kaçırma kastıyla 3. Kişilere devrettiğinin tespit edildiğini, 34 UBT 03, 34 TN 1473, 34 TN 1474, 34 TN 1475 plaka sayılı araçların ortağı olduğu şirket olan diğer davalı şirkete devredildiğini belirterek, dava konusu araçların devir işlemlerine ilişkin tasarrufların İİK 277 vd. gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 2009/22126 sayılı E dosyasında …’ın borca yeter malı haczedildiğinden dava şartı olan kesin yahut geçici aciz vesikasının takip alacaklısının elinde olmadığından ve hala
borçlu … adına kaydı devam eden 34 UDP 03 plakalı araçla ilgili olarak iptale konu edilebilecek tasarruf bulunmadığını, diğer araçların ise …’ın müvekkili şirkete olan borcuna karşılık alındığı ve şirket işlerinde kullanıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 2009/22126 E sayılı icra takip dosyasında müvekkiline ait diğer davalı şirkete ilişkin yaklaşık 2.500.000,00 TL değerinde hissesi ve 15 adet taşınmazına da alacak nedeniyle haciz konulduğunu, taşınmazların toplam değerlerinin takibe konu alacağın üstünde olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün 2009/22126 E sayılı icra takip dosyası kapsamından borçlu hakkında düzenlenmiş aciz vesikası bulunmadığı gibi kıymet takdir raporlarındaki değer tespitlerinden de davalı borçlunun mal varlığının takip konusu alacağı karşılayabilecek miktarda olduğu anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda,davacı …’nun 4.742.581,70 TL, davacı …’nin 3.456.563,70 TL üzerinden .. Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün 2009/22126 sayılı takip dosyası nedeniyle alacaklı olduğu, takibin kesinleştiği, dosyada aciz belgesi talep edildiği ancak birçok menkul ve gayrimenkul haczi bulunduğundan talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davalı borçlu …’a ait tapu kayıtlarının ve icra dosyasınındaki kıymet takdir raporlarının yapılan incelemesinde; davalı borçlunun mal varlığının takip konusu alacağı karşılayabilecek miktarda olduğu gerekçesi ile aciz halinin bulunmadığının kabul edildiği anlaşılmakta ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğu görülmektedir.
İcra dosyası kapsamından davalı borçlu …’ın İstanbul Üsküdar,.., Ankara Çankaya’da bulunan birçok taşınmazına haciz konulduğu ve kıymet takdirlerinin yapıldığı, ancak; mahkemece her ne kadar bu kıymet takdir raporlarına göre davacının alacağını karşılayacağı belirtilmişse de; söz konusu taşınmazlar üzerinde yüksek miktarlı ipotekler ve hacizler bulunduğu gerek beyan gerek dosya içerisindeki tapu kayıtlarından anlaşılmasına göre anılan taşınmazlara ait tapu kayıtları istenerek, üzerinde bulunan farklı ipotekler ve hacizler de değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yapılıp davacının alacağını karşılayıp karşılamayacağı, bu kapsamda borçlunun aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.