Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10992 E. 2017/9062 K. 16.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10992
KARAR NO : 2017/9062
KARAR TARİHİ : 16.10.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki hayat sigortasından kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacı vekili; davacıların murisi… ‘in dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı … şirketi ile hayat sigortası yapıldığını, davacıların murisinin 16.02.2014 tarihinde ölümü üzerine poliçe teminatının ödenmesi talebine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek poliçe bedeli olan 40.000,00 TL’nin murisin ölümü tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; hayat … sözleşmesinde lehdar olarak … Bankası A.Ş. tayin edilmiş olduğundan ölüm tazminatını isteme hakkının da… Bankası A.Ş.’ye ait bulunduğunu, davacıların dava açma sıfatlarının bulunmadığını, ayrıca ölen sigortalının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraf ehliyeti dava şartının yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, dava dışı bankadan alınan kredi dolayısıyla davalı … şirketi tarafından yapılan hayat … poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacıların murisi … dava dışı bankadan kullandığı kredi nedeniyle davalı … şirketi tarafından kredi hayat … poliçesi ile sigortalanmıştır. Bu doğrultuda dava dışı kredi veren banka … Bankası A.Ş. … Şube Müdürlüğü’nün poliçe üzerinde lehtar olarak
gösterildiği anlaşılmakla, poliçe teminatı üzerinde lehtar olarak menfaati bulunduğundan poliçe teminatını talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Davacı mirasçıların … poliçesine dayanarak tazminat talebinde bulunabilmesi için lehdar bankanın bu konuda açık muvafakatının olması gerekmektedir. Mahkemece her ne kadar davacıların lehtar olmamaları nedeniyle dava açma hakları olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle taraf ehliyeti dava şartı yokluğu nedeni davanın usulden reddine karar verilmiş ise de geri çevirme kararımız üzerine yapılan araştırma sonucu dava dışı bankanın 15.06.2016 tarihli cevap yazısında poliçede bulunan alacağın davacılara tazminat olarak ödenmesine muvafakat ettiklerini bildirmiş olmasına göre davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken hiçbir araştırma yapılmadan yazılı gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozma nedeni yapılmıştır.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde davacılara iadesine, 16.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.