Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10695 E. 2017/8481 K. 02.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10695
KARAR NO : 2017/8481
KARAR TARİHİ : 02.10.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili; davacılardan … ve …’in oğulları, … ve …’in kardeşleri olan …’in sürücüsü olduğu sigortasız araç ile 21/06/2013 tarihinde yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 3.000,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, 26.03.2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini … için 49.879,07 TL ve … için 48.955,50 TL olmak üzere toplamda 98.834,57 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davacıların alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı baba … için 49.079,07 TL ve davacı anne … için 48.955,50 TL maddi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiliyle davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar, müteveffa küçüğün annesi …, babası … ile kardeşleri … ve …’dir. Dava dilekçesinde tüm davacılar yönünden 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiştir. Mahkeme, sadece anne … ve baba … yönünden davayı kabul etmiş, diğer davacılar kardeşler … ve … yönünden herhangi bir hüküm tesis etmemiştir.
Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 6100 sayılı HMK’nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
Mahkemece; davacıların dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde hangi davacı için ne miktarda tazminat istenildiği açıklattırılıp, davacılar … ve …’in talepleri hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden bu davacılar yönünden taleplerinin değerlendirilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 2.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.