Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10620 E. 2019/5567 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10620
KARAR NO : 2019/5567
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …Ş.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili; davalı sürücüler, …, … ve …’ın kullandıkları üç aracın trafik kurallarını ihlal etmeleri sonucu 13.10.2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …. San. A.Ş. ne ait, Ak Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı …’nun sevk ve idaresindeki minibüste yolcu olan davacıların ağır şekilde yaralandıklarını, ve malul kaldıklarını,davalı …’nın davacı …’e 11.596,26 TL. ödeme yaptığını beyanla ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak her bir müvekkili için 1.000,00’er TL maddi tazminatın davalılardan kusurları oranında müştereken ve müteselsilen ve davacı … için 20.000,00 TL … için 30.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı …; olayda kusuru bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; müvekkili şirketin sigortalısı olan Sema Turizm Tic. San. A.Ş.’nin kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, müvekkilinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu savunmuştur.
Davalı …Ş. vekili, … plakalı aracın müvekkili nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, manevi zarardan sorumlu olmadığını savunmuştur.
Davalı Hazine vekili; davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Avni ve … vekili;kazanın meydana gelmesinde tamamen … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkillerinin kusuru bulunmadan yaralanan davacılara karşı maddi ve manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; olayda müvekkilinin kusursuz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta T.A.Ş. vekili; kazaya karışan … plakalı aracın trafik poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili; 6111 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesine göre tedavi giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Axa Sigorta A.Ş vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı …Ş. poliçe limiti ve 13.01.2009 tarihinden, davalı …Ş. poliçe limiti ve dava tarihinden, diğer davalılar …, …, … ile Sema Turizm Tic. San. A.Ş. 13.10.2007 tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olmak üzere maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 103.484,00 TL davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı … için 13.000,00 TL, davacı … için 25.000,00 TL’nın 13.10.2007 tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ile Sema Turizm Tic. San. A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak
davacılara verilmesine,,dair verilen karar davalı …Ş. vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı …Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Cismani zarara ilişkin davalarda maluliyet oranının tespiti önemli yer tutmaktadır.
Davacılar tarafından dosyaya sunulan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi özürlü sağlık kurulundan alınan raporda davacıların her ikisinin de %24 oranında özürlü olduğu, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda kaza öncesinde davacı …’in %48 oranında, davacı …’in %52 oranında maluliyetinin bulunduğu belirlenmiştir. Mahkemece davacılarda oluşan maluliyet oranının davacı … yönününden %48 oranında, davacı … yönününden %52 olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ve sonucuna göre hüküm kurulmuştur.
Özürlü sağlık raporu ile Adli Tıp Kurumundan alınan rapor arasında açık ve büyük oranda bir çelişki bulunduğu gibi davalı taraf davacıların yaşlarının ve hastalık vs. sebeplerin de maluliyet oranı hesaplamasında dikkate alınmadığını savunmuş, mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin nedenleri üzerinde durulmadığı gibi gibi davalının savunmaları hakkında olumlu/olumsuz bir karar verilmemiştir. Buna göre mahkemece, tarafların itirazlarını karşılayacak ve çelişkiyi giderecek şekilde ve ayrıca davacıda bu kaza nedeni ile oluşan maluliyet oranının, davacıların yaşlarının ve hastalık vs. sebeplerin de değerlendirilmek suretiyle belirlenmek üzere ek bir rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Dava trafik kazasından nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmin edilmesi istemine ilişkindir.
Davacının, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre tespiti suretiyle hesaplama yapıldığı görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel
Kurulu’nun … esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et– Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporu, hükme esas almaya elverişli bir rapor değildir.
Bu durumda mahkemece; davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve davacının talep edebileceği tazminat miktarının bu doğrultuda hesaplanması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
4-Davacılar vekilinin, dava dilekçesinde, kazaya karışan araçların sürücüleri işletmeleri ve ZMSS.larından talep ettikleri maddi tazminatın davalıların kusuru oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği,ıslah dilekçesinde de sadece miktarı arttırdıklarını bildirdiği anlaşılmış,Mahkemece aldırılan raporda davalıların kusur oranları belirlenmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan geçici ve kalıcı iş göremezlik zararı olan 103.484,00 TL’in tamamının davalıların kusur oranları gözetilmeksizin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
HUMK’nun 74. (HMK’nun 26) maddesi uyarınca, hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar verilemez. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan miktarın davalının kusuruna denk gelen kısmına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2),(3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.