Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10524 E. 2019/4519 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10524
KARAR NO : 2019/4519
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, davalı … şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı, davalı …’un sevk ve idaresindeki otomobil ile davacının sevk ve idaresindeki otomobilin çarpışması sonucu davacının yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü, bir süre çalışamadığını ve tedavisi için masraf yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedensel zararları ve araç hasar bedeli olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücüden tahsiline, sigorta şirketinden, poliçe limiti dahilinde maddi tazminatın araç ve bedensel zararlara ilişkin dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sürücünün kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının SGK’dan ödeme alıp almadığının tespit edilmesini, 6111 sayılı kanun gereği müvekkili şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, davacıya araç hasar bedeli olarak 17/01/2013 tarihinde 2.475,00 TL ödeme yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı …, davacının asli kusurlu olduğunu, davacının kaza sırasında emniyet kemeri takmadığını, kazanın oluşumuna ve zararın artmasına sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili 09.11.2015 tarihli dilekçesinde ve karar duruşmasındaki imzalı beyanında, davalı … Şirketi’ne yönelik maddi tazminat davalarından feragat ettiklerini, davalı … şirketinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini, davalı … hakkındaki manevi tazminat taleplerinin ise devam ettiğini belirtmiştir.
Davalı … şirketi vekili karar duruşmasındaki imzalı beyanında, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini bildirmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının maddi tazminat talebinin davalı … şirketine yönelik feragat nedeniyle ve feragatin diğer davalı …’a sirayet ettiğinden reddine, davalı …’a yönelik manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 06/11/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK.’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup reddedilen maddi tazminat ve maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı … vekilinin reddedilen maddi tazminata ilişkin vekalet ücreti yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekili, 06.06.2016 tarihli dilekçesi ile manevi tazminat davasından feragat ettiğini, davalılardan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğini belirtmiş, feragat nedeniyle davalıların beyanları nazara alınarak davanın sonuçlandırılmasını talep etmiştir.
HMUK’un 91.(HMK 309) maddesinde düzenlendiği üzere; feragat, iki taraftan birinin netice-i talebinden vazgeçmesidir.

Davacı vekilinin 01.11.2015 tarihli dilekçesiyle verdiği beyandan sonra 06.06.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden ve vekaletnamesinde feragata yetkisi de bulunduğundan, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin maddi tazminat yönelik vekalet ücretine ilişkin temyiz istemlerinin mahkeme hükmünün maddi tazminat yönünden kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.