Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10098 E. 2019/6878 K. 28.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10098
KARAR NO : 2019/6878
KARAR TARİHİ : 28.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.05.2019 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalılar … ve … vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … geldi.Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’in iş aktinden doğan alacağı nedeni ile alacak davası açtığını yargılama sırasında dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak Cengiz ve Levent’e devrettiğini belirterek, bu muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının alacağının kesinleşmediğini, mal kaçırma amaçlarının olmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili, müvekkillerinin borçluyu tanımadığını, davanın koşullarının oluşmadığını belirtmiştir.
Mahkemece, tüm dosya içeriğine göre davalı borçlu Halit’in davacı şirkette çalışırken şirket adına tahsil ettiği paraları kısmen şirkete ödemediği bu nedenle iş akdinin feshedildiği ve davacı şirket tarafından alacağının tahsili için İş Mahkemesi’nde dava açıldığı, bu davanın açılmasından çok kısa bir süre sonra davalı borçlunun dava konusu taşınmazı davalılar … ve …’e
tapuda 20.000,00 TL bedel göstererek devrettiği, ancak dava konusu taşınmazın değerinin bunun iki katı olduğu, davalılar arasındaki alışverişin muvazaaya dayandığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işemin iptaline ilişkindir.
Muvazaalı işlemin iptali için salt bedel farkı yeterli olmayıp işlemin iki tarafınında fikir birliği içinde olması gerekir. Somut olayda salt davalı borçlunun mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp, davalılar Levent ve Cengiz’inde borçlunun bu amaçla hareket ettiğini bilen veya bilmesi lazım gelen şahıslardan olduğunun ispatlanması gerekir. Dosya içeriğinden davalı borçlu ve üçüncü kişilerin birbirlerini tanıdıkları veya yakınlıklarının olduğu da iddia ve ispat edilememiştir.
Bu halde mahkemece, üçüncü kişilerin kötüniyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 28/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.