Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2016/10050 E. 2019/4143 K. 04.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10050
KARAR NO : 2019/4143
KARAR TARİHİ : 04.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davacılar vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.04.2019 Salı günü davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. …. geldiler. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacılar … ile …’ın oğulları ve …’ın kardeşi olan piyade uzman çavuş ….’ın askeri araçta yolcu olarak bulunduğu sırada ….. Köyü yakınlarında meydana gelen i talep ve dava etmiş, 25/12/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 147.109,66 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; Davacı … için 65.737,83 TL, … 81.371,83 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 5 Mayıs 2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … için 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 5 Mayıs 2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile

birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına ayrıca davacı kardeş … için hükmedilen manevi tazminatın takdirinde BK 47. maddesindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.md) özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin 2 numaralı bendin dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında 2330 sayılı Kanun’un 6. maddesi hükmüne göre bu kanun hükümleri uyarınca ödenecek maddi tazminat ile bağlanacak emekli aylığı; uğranılan maddi ve manevi zararların karşılığı olup, yargı mercilerinde maddi ve manevi zararların karşılığı olarak kurumların ödemekle yükümlü tutulacakları tazminatın hesabında bu kanun hükümlerine göre ödenen maddi tazminat ile bağlanmış bulunan aylıkların göz önünde tutulması gerekmektedir.
Somut olayda; Nakdi Tazminat Komisyonunun 27.10.2014 tarihli kararı ile davacılara 73.148.10 TL’nin nakdi tazminat olarak ödenmesine dair verilen karar uyarınca davacı baba … ve anne …’a 36.574.05 TL olmak üzere toplam 73.148.10 TL ödeme yapılmıştır.
Mahkemece, ödenen nakdi tazminat miktarları ayrı ayrı 36.574,05 TL olduğundan tarafların sosyal ve ekonomik durumu, oğullarını vatan hizmeti sırasında kendisinin hiçbir kusuru olmadan kaybetmiş olmalarının verdiği ağır acı ve elemleri, olayın oluş şekli ve durumun gerekleri dikkate alındığında herbir davacı için 30.000,00 TL’nin manevi tazminat olarak değerlendirilmesine karar verilerek kalan kısmın hesaplanan tazminatlardan mahsup edilmesi sonucu hesaplanan miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından yapılan ödemenin ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminata yönelik yapıldığı konusunda bir araştırma yapılmaksızın yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre nakdi tazminat komisyonunca yapılan ödemenin neyin karşılığı olduğu, sadece maddi tazminatın mı ya da maddi ve manevi tazminatın birlikte mi karşılığı olarak ödendiği hususları araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.