Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/9561 E. 2018/5700 K. 30.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9561
KARAR NO : 2018/5700
KARAR TARİHİ : 30.05.2018

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … şirketleri vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacılar vekili, davacıların kızı desteğin yolcu olduğu davalı …ye trafik sigortalı davacı baba Kemal’in kullandığı araç ile diğer davalı …ye trafik sigortalı aracın çarpışması ile meydana gelen kazada davacıların kızının öldüğünü, davacı anne ve babanın ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek şimdilik her biri için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, her biri için 1.000,00 TL defin giderinin davalı … şirketlerinden teminat limitleri dahilinde müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile toplam 221.353,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek 115.906,00 TL’sinin davacı …’ye 97.447,00 TL’sinin davacı …’ye verilmesine, cenaze ve defin giderlerine ilişkin talebin kabulü ile 8.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek eşit oranda davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … şirketleri vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının doğru belirlenebilmesi için, desteğin gelirinin net bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda; desteğin kendi adına ve hesabına işlettiği güzellik merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin geliri; … ve Kahveciler Odası Başkanlığının yazısına göre aylık 5.000,00 TL olduğu kabul edilerek asgari ücretin 6.84 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Ancak Mahkemece, murisin SGK kayıtları getirtilmemiş, işlettiği iddia edilen işyerinin kaza tarihi ve 2-3 yılı öncesine ilişkin vergi kayıtları getirtilmeden denetime elverişli ve yeterli olmayan belgeye göre varsayımsal olarak belirlenen gelir üzerinden yapılan hesaba göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu halde Mahkemece, murisin SGK kayıtları ile kaza tarihi ve 2-3 yıl öncesine ilişkin işlettiği iddia edilen işyerinin vergi kayıtları getirtilerek aylık gelirinin ne kadar olduğu tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, belirlenen gelirine göre hesaplama yapılması için yeniden aktüer raporu alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmedir.
3-)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda desteğin 22 yaşında evleneceği 2 yıl sonra bir çocuğu olacağı kabul edilmiş ikinci çocuğu olma ihtimalinden hiç bahsedilmemiş ise de Dairemiz uygulamalarına göre bekar olarak vefat eden desteğin hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve bir yıl sonra bir çocuğu daha sonra ikinci çocuğunun olacağı varsayılarak evleninceye kadar desteğe iki, anne-babaya birer pay verilmek çocukları olması nedeniyle çocuklara birer pay verilmek suretiyle tazminat hesabı yapılması gerekirken desteğin ikinci çocuğu olacağı hesaba katılmaksızın pay oranlarının belirlenmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-)6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Somut olayda mahkemece cenaze masrafı gideri olarak… Belediyesi tarafından örf ve adete göre 8.850,00 TL-10.520,00 TL olarak cenaze ve defin gideri bildirilmiş ve mahkemece bu miktarlara yakın olarak 8.000,00 TL cenaze ve defin giderine hükmedilmiş ise de; yapılması zorunlu olan masrafların niteliği dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğu görülmüş olup mahkemece yukarıdaki açıklamalar ışığında cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların ayrıca ilgili Müftülükten sorulmak suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
5-)Davacı baba Kemal, çift taraflı kazada ölen kızının(yolcu) desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A-1.maddesindeki, “Sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde düzenlemesi karşısında, araç sürücüsü haksız fiil faili olan davacı …’in, kullandığı aracın işleteninin üçüncü kişilere karşı hukuki sorumluluğunu teminat altına alan davalı ZMSS …den tazminat talep edemeyeceği gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
Kararın 4. bendinde 221.353,00 TL destekten yoksun kalma ve 8.000,00 TL defin masrafı için 18.961,18 TL vekalet ücreti hesaplanmış olup, ikinci kez anne ve baba için ayrı ayrı maddi tazminata ilişkin yeniden 10.515,76 TL ve 11.992,48 TL olarak vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … şirketleri vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … şirketleri vekillerinin, (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı …vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 30.5.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.