Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/937 E. 2017/7148 K. 22.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/937
KARAR NO : 2017/7148
KARAR TARİHİ : 22.06.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; olay tarihinde davalı …’ın karıştığı kaza sebebi ile müteveffa…’in ölümüne neden olması dolayısıyla destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebi ve dava sonunda çıkacak olası tazminat durumunda mal kaçırmanın önlenmesi için davalıya ait araç ve gayrimenkul üzerine tedbir konulmasını, müvekkil … için 500,00 TL ve … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle, davacı baba için … için 20.000,00 TL, davacı anne için 20.000,00 TL, davacı kardeş … için 5.000,00 TL, davacı kardeş … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın ölüm olayında kusurlu olan aracın sürücüsü olan …’dan dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini ve müvekkilin yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olması sebebiyle adli yardımdan yararlandırılması talebinde bulunmuştur. Davacılar vekili talebini ıslah etmiştir.
Mahkemece, iddia, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 3.843,62-TL maddi tazminatın 18.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak …’e verilmesine, 3.186,73-TL maddi tazminatın 18.09.2011
tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak …’e verilmesine, Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen, davacı …’in manevi tazminat talebinin 15.000,00 TL, …’in manevi tazminat talebinin 15.000,00 TL, davacı …’in manevi tazminat talebinin 3.000,00 TL,davacı …’in manevi tazminat talebinin 3.000,00 TL, davacı …’in manevi tazminat talebinin 3.000,00 TL, olarak kabulüne, dava tarihi olan 21/01/2013 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile
birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, … ve … için takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22.6.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.