Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/8551 E. 2015/10383 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8551
KARAR NO : 2015/10383
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar … ve… vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu… aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmaz hissesini davalı …’ye onun da diğer davalı…’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı … vekili ile davalı… vekili ve davalı… davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalılar arasında akrabalık ve yakın arkadaşlık bulunduğunun ve davalıların işbirliği içinde hareket ettiklerinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar … ve … vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir
Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış olup, tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.
maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz 24.06.2008 tarihinde üzerindeki 300.000.00 TL ipotekle birlikte 23.000.00 TL bedelle borçlu davalı… tarafından davalı …’ye satıldığı, … tarafından da 15.07.2008 tarihinde aynı ipotekle birlikte 33.333.00 TL bedelle…’e satıldığı, taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinin 520.000.00 TL olduğu bilirkişilerce belirlenmiştir. Davacı vekili davalılar arasındaki ilişkinin tespiti açısından tanık bildirdiği halde tanıkların çağrılıp dinlenmedikleri de görülmüştür. Bu durumda mahkemece tasarruf tarihinde taşınmaz üzerinde bulunan ipotek bedelinin borçlu davalı tarafından 15.04.2008 tarihinde ödendiğinin dosyaya sunulan belgelerden anlaşıldığı göz önüne alınarak 4. kişinin ipotek bedelini aslında kendisinin ödediğini savunması nedeniyle bu bedelin gerçekten kim tarafından ödendiğinin araştırılması, buna ilişkin taraf delillerinin sorulması, davacı tarafın delil listesindeki tanıklarının çağrılarak davalılar arasındaki ilişkinin ne olduğunun sorulması, davalılar … ve…’in borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olup olmadıklarının saptanması, dosya içeriğinden davalılar… ve…’in birbirlerine yakın yerlerde doğmaları nedeniyle herhangi bir yakınlıklarının olup olmadığının belirlenmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar … ve …e geri verilmesine 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.