Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7969 E. 2015/10302 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7969
KARAR NO : 2015/10302
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ :İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :30/04/2013
NUMARASI :2009/165-2013/197

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline …. hayat sigortası ile sigortalı olan dava dışı 3.kişinin yol yapım inşaat alanının bulunduğu yerden geçerken yaralandığını, davalıların inşaat alanında gerekli önlemleri almaması nedeni ile meydana gelen kazada sigortalısına tedavi gider kapsamında ödenen 46.049,35 TL’nin ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili, davanın görev yönünden reddini savunmuştur.
Diğer davalı vekili, kusuru bulunmadığını belirterek davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın idareye açılması gerektiğinden görev yönünden reddine, davalı …… İnşaat Ltd.Şti yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 36.839,48.-TL’nin 35.827,24.-TL sinin 16/01/2009 tarihinden 264,18-TL 06/01/2009 tarihinden 383,61.-TL’sinin 27/01/2009 tarihinden 364,41.-TL’sinin 27/03/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen
uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dava, hayat sağlık sigorta sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
2-Mahkemece, yargılamanın devamı sırasında davalı İstanbul Büyük Şehir Belediyesi hakkında açılan dava yönünden tefrik kararı verildiği, terfik edilen ve Kadıköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/449 esas sayılı dosyasında da bu davalı hakkında açılan davanın görev yönünden reddine karar verilip söz konusu mahkeme tarafından davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edildiği görülmüştür.Mahkeme tarafından ise, karar aşamasında Belediye hakkında yeniden görev yönünden red kararı verilmiş ve davacı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Yine, Adli Tıp Uzmanı Bora Karaçam tarafından verilen bilirkişi raporunda kişinin yaralanması ile yapılan harcamaların uyumlu ve günün rayiçlerine uygun olduğu belirtilerek yapılan gider toplamının 47.747,11 TL olduğu belirtilmiş ve davacı tarafından dava 14.10.2009 tarihinde 47.747,11 TL bedel için ıslah edilmiştir. Mahkemece, 47.747,11 TL x%80=38.197,68 TL üzerinden karar verilmesi gerekirken, yapılan ıslah dikkate alınmadan karar 46.049,35 TLX%80 = 36.839,48 TL üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 8.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.