Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7949 E. 2015/8140 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7949
KARAR NO : 2015/8140
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili 13/12/2013 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirket tarafından kasko … poliçesi ile sigortalanan aracın 01/01/2012 tarihinde seyir halinde iken davalının yol üzerinde ve işaretleme hususunda trafik düzenini ve güvenliğini sağlamaması nedeniyle kaza yaptığını dava konusu hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine … 8. İdare Mahkemesinde 2012/2143 Esas ve 2012/2601 Karar sayılı dosyası üzerinden açılan davada davanın adli yargıda görüleceğinden bahisle görevsizlik kararı verildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.188,00 TL hasar tazminatının 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, kazada idarenin kusurlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, … 8. İdare Mahkemesinin 2012/2143 E. 2012/2601 K. sayılı görevsizlik kararının 09/10/2013 tarihinde kesinleştiği, HMK’nun 20. maddesi kıyasen uygulandığında görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde görevsizlik kararını veren mahkemeye dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi gerektiği, 2 haftalık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13/12/2013 tarihinde iş bu davanın açıldığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı idare aleyhine yol üzerinde ve işaretleme hususunda trafik düzenini ve güvenliğini sağlama sorumluluğuna (hizmet kusuruna) dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı …’nun 7/a maddesinde; karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin Özel Hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğurmaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. v.d. maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda, … 8. İdare Mahkemesine 26/11/2012 tarihinde açılan davada 10/12/2012 tarihli 2012/2143 E. 2012/2601 K. sayılı karar ile adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği ve kararın 09/10/2013 tarihinde karar düzeltme isteminden de geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, somut durumda uygulanma yeri bulunmayan adli yargı mahkemeleri arasındaki göreve ilişkin uyuşmazlıklarda başvurulan HMK’nun 20. maddesi kıyasen uygulanarak, idare mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süresi içerisinde açılmayan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru
bulunmamış, 01/01/2012 kaza tarihinden itibaren 2918 sayılı …’nun 109. maddesinde öngörülen zamanaşımı süresi içerisinde 13/12/2013 tarihinde yeniden harç alınarak açılan davada, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak 2247 Sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince işlem yaparak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması ve sonucuna kadar davayı ertelemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.