Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7812 E. 2015/11680 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7812
KARAR NO : 2015/11680
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Altıntaş Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2008/23-2013/11

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteği S.A.T.in sevk ve idaresindeki araca çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacılar için ayrı ayrı 3500′ er TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.09.2007 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı eş Sevim için 65.000,00 TL’na diğer davacı oğullar için 7.500,00’er TL’na arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile davacı eş Sevim için 65.000,00 TL ve davacı oğullar Mehmet ve Muharrem için 7.500,00’er TL, destekten yoksun kalma tazminatının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava konusu kazanın Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamısında, Adli Tıp Kurumunca iki ihtimalli rapor hazırlandığı ve mahkemece birinci ihtimal olarak belirlenen, müteveffa sürücünün idaresindeki aracın arka lambaları görünmediği, kasa arka kapağı açık olmasına rağmen arka tarafa reflektör takmamış olduğu kabul edilerek, sanık H.T. olayda tali 3/8 kusurlu kabul edilerek alt sınırdan cezalandırılmış ve hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
BK.53.(TBK.74) maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir.
Maddenin ilk cümlesine göre :”Hakim, kusur bulunup bulunmadığına karar vermek için, ceza hukukunun sorumluluk kurallarıyla bağlı değildir.”
Madde metninden çıkan anlama göre, bağlı olunmayacak olan yalnızca “ceza hukukunun sorumluluk kuralları”dır. Yoksa suçun işlendiğine ilişkin hükümlülük kararları, ceza mahkemesinde toplanan kanıtlar, hukuka aykırılık durumları, nedensellik bağı ve maddi olgular hukuk hakimini bağlayacaktır. Öyleyse hukuk hakiminin “kusur bulunup bulunmadığına” karar vermedeki bağımsızlığı, sınırsız bir bağımsızlık değildir. Eğer ceza mahkemesinde hükümlülük kararı verilmiş ve haksız eylemi işleyen belli bir oranda kusurlu bulunmuşsa, hukuk hakimi artık bunu büsbütün yok sayamayacak; yeniden kusur oranı belirlerken, ceza mahkemesinde toplanan kanıtları ve maddi olguları gözönünde bulunduracaktır.
Somut olayda mahkmece hükme esas alınan ve karayolları fen heyetinden oluşan bilirkişi raporunda, davalıya sigortalı araç sürücüsü %100 kusurlu bulunmuş, davacıların desteği S. A. T. idaresindeki öndeki kamyonun saman yüklü olması nedeniyle kamyonun arka kapığının tam 180 derece açılmadığı, 90 derece şeklinde açılmış olmakla aracın fren ve park lambalarının rahatlıkla görülebileceği belirtilerek davalıya sigortalı arkadan çarpan araç sürücüsü tam kusurlu kabul edilmiştir.
Ancak bilirkişi heyetinin destek S. A.T.idaresindeki aracın arka kapağının tam 180 derece açılmayıp 90 derece şeklinde açıldığı tespitini neye dayalı olarak yaptığı hususu açık değildir. Aracın saman yüklü olması tek başına bu tespit için yeterli değildir. Bu durumda,

yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece gerektiğinde bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, kesinleşen ceza yargılamasında toplanan kanıtlar, hukuka aykırılık durumları, nedensellik bağı ve maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı hususu da gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.