Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7809 E. 2015/12301 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7809
KARAR NO : 2015/12301
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/06/2013
NUMARASI : 2010/73-2013/387
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili ile davalılar Ali ve S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin kullandığı bisiklete çarpması sonucu davacı Y.’in yaralandığını ve sakat kaldığını belirterek, davacı Y. için; 4.000 TL tedavi gideri, 500 TL iş gücü kaybı, 500 TL ekonomik geleceğin kaybı olmak üzere 5.000 TL maddi, 15.000 TL manevi; davacı eş M. için 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 29.03.2013 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat talebini 64.233,73 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Davalılar A. ve S. vekili; kazanın meydana gelmesine davacı Yasin’in sebebiyet verdiğini, maddi ve manevi tazminat istemlerinin fahiş olduğunu öne sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek ve ıslah doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne; davacı Y. için; 64.233,73 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının sigorta şirketinden dava, diğer davalılardan kaza; 596,80 TL tedavi gideri ve 8.000 TL manevi tazminatın davalı A. ve S.’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı eş M. için 2.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş, karar davalı sigorta şirketi vekili ile davalılar A. ve S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekili ile davalılar A. ve S.. Y.. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine yöneliktir.
Davacı vekilince davacının elektrik ustası olarak çalıştığı belirtilmiş, davacı tarafından işi ve geliri konusunda herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Elektrik Teknik ve Teknisyenleri Esnaf ve Sanatkarları Odasının verdiği cevapta kaza tarihi itibariyle elektrik ustasının aylık gelirinin 1.500-2.000 TL arası olacağı bildirilmiş, davacı tanıkları davacının aylık 1.500-1.600 TL ücret aldığını beyan etmişlerdir. Mahkemece; tanıkların beyan ettiği 1.500 TL gelir esas alınarak yapılan hesaplamaya ilişkin bilirkişi raporuna göre karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafından geliri net olarak ispat edilmiş değildir.
Böyle bir davada gerçek zararın belirlenmesi için, davacının gelirinin daha net kriterler ile ortaya konulması gerekmektedir. Öncelikle davacıya bu konuda ispat imkanı verilmesi, kazadan önce yaptığı işi araştırılarak, çalıştığı işyerine ait defter, vergi, muhasebe kayıtları gibi kayıtların getirilmesi ve davacının işkolu ile ilgili kuruluşlara yazı yazılarak muhtemel gelirin tespit edilmesi ve bu miktara göre tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Mahkemece davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden alınan raporu hükme esas alınmış ise de, rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre düzenlenmiştir. Kaza, 31.12.2009 tarihinde gerçekleşmiş olup, maluliyet oranının tespiti açısından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği yürürlüktedir. Davacının trafik kazası nedeniyle işgücü kaybı oranının kesin olarak belirlenmesi için kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
4-Mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişi tarafından CSO 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve %10 artış ve %10 iskonto yapılarak hesaplama yapılmıştır.
Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu’nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Yargıtay kriterlerine uygun olarak Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davalılar A. ve S.. Y.. vekilinin manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekili ile davalılar A. ve S.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin; (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar A.ve S.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davalılar A. ve S.. Y.. vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı sigorta şirketi vekili ile davalılar A. ve S.’a geri verilmesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.