Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7796 E. 2016/235 K. 12.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7796
KARAR NO : 2016/235
KARAR TARİHİ : 12.01.2016

MAHKEMESİ :………..Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı……ne trafik ve İMSS poliçeleri ile sigortalı olan dava dışı aracın müvekkiline ait araca çarparak hasarladığını, müvekkilinin aracında KDV dahil 36.070,00 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, bu bedelin temerrüt tarihinden (17.08.2010) işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından iki ayrı araştırma şirketine yaptırılmış olan araştırma neticesinde, hasarların uyumsuz, dava konusu kazanın haksız kazanç temin etmek maksadıyla planlanmış sahte bir kaza olayı olduğunun tespit edildiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Hükmüne uyulan, Dairemizin 06.03.2014 tarihli, 2014/3408 E. 2014/3117 K. sayılı bozma ilamında; “… dava dışı araç işleteni tarafından imzalanan maddi hasarlı trafik kazası tutanağının araç işletenini ve onun hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı sigorta şirketini bağlayacağı, araçlardaki hasarların birbiriyle ve oluş şekli ile uyumlu bulunmadığına ilişkin itirazlarını zarar gören 3.kişi konumundaki davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, KTK’nun 95. maddesi uyarınca davacı zararını ödedikten sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalısına rücu edebileceğinin kabulü ile davalı sigortacının davacı aracında meydana gelen gerçek zarardan sorumluluğuna karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 31.326-TL’nin 21.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazası nedeniyle oluşan hasara ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacı aracının onarımı için gereken parça bedeli ve işçilik hizmeti de anılan Yasa gereğince KDV’ye tabidir.Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, davacı istemi yönünden yapılan hesaplamada parça ve işçilik kalemlerine KDV eklenmediği anlaşılmaktadır. Davalı zarar gören davacının gerçek zararını gidermekle yükümlüdür.
Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporunda belirlenen zarar miktarına KDV eklenmek suretiyle bulunacak meblağ yönünden hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 12/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.