Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7779 E. 2018/6602 K. 02.07.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7779
KARAR NO : 2018/6602
KARAR TARİHİ : 02.07.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 12/11/2011 tarihli …-… D-400 Karayolunun 29. Km’sinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde … plakalı aracın …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol ön çamurluğuna çarpması sonucunda …’nin direksiyon hakimiyetinin kaybetmesi nedeniyle …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarptığı, bu kazanın oluşumunda … plakası araç sürücüsü asli ve tam kusurlu bulunularak trafik kaza sonucunda …’in vefat etmesinden dolayı anne-babası …-…, …’in vefat etmesinden dolayı eşi … ile çocukları …, …, …, … ve … …’nın vefat etmesinden dolayıda annesi …’nın desteklerinin ölümü ile müvekillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek kazaya kusuru ile neden olan … plakalı araçın trafik sigortası bulunmadığından kazazedeler’e karşı yasal olarak sorumluluk üstlenen davalı …’na müracatta bulunulmuş ve davacılara tazminat ödemiş, fakat ödenen bu miktar gerçek zararın altında olmasından dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile her biri için 20,000,00 TL bakiye destekten yoksun kalma
tazminatı olmak üzere toplamda 160,000,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihinde itibaren 8. iş günü bitiminden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, davanın … tarafından ayrılması gerektiğini, davanın aksi haksız fiil faili sürücü ile aracın malik/işletene ihbar edilmesine, kaza sonucu davacılara … tarafından ödeme yapıldığından, davacıların trafik kazası ile ilgili olarak haksız fiil faili hakkında şikayetçi olmadığından, davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile vekil eden kurumun sorumluluğu kusur oranı ile kaza tarihindeki teminat limiti ile sınırlı ve kaza sebebiyle ödenmesi gerek kusur oranı gözetilerek uzman bilirkişiler tarafından hesaplanarak tespit edilmesini, vekil edenin her hangi bir temerrütü söz konusu olmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın kabulü ile, davacı … için 68.233,33 TL, davacı … için 14.531,85 TL, davacı … için 7.034,92 TL, davacı … için 11.258,16 TL, davacı … için 3.824,96 TL, davacı … için 3.856,58 TL, davacı … için 3.056,69 TL ve davacı … için 3.828,29 TL toplamında 115.624,78 TL’lik maddi zararlarının ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak, davacılara ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Riziko tarihinde geçerli teminat tutarlarında zorunlu sorumluluk sigortasının yaptırılmamış olması halinde Karayolları Trafik Garanti Sigortası Hesabı Yönetmeliğinin 8/b maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi yaptırılmaksızın sigorta ettirenin eylemi sonucu kişiye verdiği bedensel zararların Hesap’ın sorumluluk kapsamı içinde bulunduğu hükme bağlanmıştır.
Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…)’nın ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarı, rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli zorunlu sorumluluk poliçesinin teminat limitleri kadardır. Bu miktarı aşan zararların ise zarara neden olan veya hukuken sorumlu olan kişilerden talep edilmesi gerekir.
Somut olayda, davacılar murislerinin ölümüne sebebiyet veren aracın kaza tarihi itibari ile geçerli zorunlu sorumluluk sigortası bulunmamaktadır. Rizikonun gerçekleştiği 2011 yılında zorunlu sorumluluk poliçesi teminat limiti ölüm halinde kişi başı 200.000,00 TL’dir. Davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…) tarafından,15/02/2012 tarihinde destek …’in mirasçıları olan davacı …’e 70.382 TL, …’e 6.026 TL, …’e 7.309,00 TL, …’e 8.500,00 TL, …’e 9.623,00 TL, olmak üzere toplam 101.840,00 TL ödeme yapılmış olmakla; davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…)’nın sorumluluğu 200.000,00 TL’lik limitten ödenmeyen 98.160,00 TL ile sınırlıdır. Aynı şekilde davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…) mahkemece hüküm altına alınan asıl hükmün fer’ilerenden de sorumlu olduğu 98.160,00 TL’lik kısımla sınırlı olarak sorumlu olacaktır.
Muris …’in ölümü nedeniyle davacılar …, …, …, … ve … yönünden, destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebilecekleri tazminat miktarlarının hesaplanması bakımından alınan ve mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda; davacı … için; 68.233 TL, … için 3.824,00 TL, Derya için 11.258,00 TL, … için 7.034,00 TL ve … için 14.531,00 TL tazminat hesaplandığı; hak sahibi beş kişinin hak ettiği toplam tazminat miktarının kaza tarihindeki kişi başı ölüm teminatına ilişkin poliçe limiti olan 200.000,00 TL’yi aştığı görülmektedir.
…’nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak biçimde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Garameten ödeme ilkesine ilişkin ifade edilen hususlar da dikkate alındığında, ölenin birden çok hak sahibinin bulunması ve tüm hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminatın davalının düzenlediği poliçedeki kişi başına ölüm teminat limitini aştığı gözetilerek ek rapor alınıp garame hesabı yapılmak suretiyle davacılar …, …,
…, … ve …’in hak kazanacağı tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde ve poliçe şahıs başı teminat limiti aşılmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Güvence Hesabının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır.
Davalı …’nın davacılara dava konusu olay sebebiyle 15/02/2012 tarihinde kısmi bir ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Davacı maddi tazminat için dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde; davalıya başvuru tarihinden itibaren 8.iş günü bitiminden başlamak üzere yasal faiz işletilmesini talep etmiş, mahkemece tarih belirtilmeden, ödeme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. Buna göre, davacı tarafın talebi de göz önüne alınarak temerrüt tarihi belirlenip, bu tarihten itibaren faizle sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde infazda tereddüt uyandıracak şekilde tarih belirtilmeden faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…) vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı Karayolu Trafik Garanti Sigorta Hesabı (…) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 2.7.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.