Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7211 E. 2015/9215 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7211
KARAR NO : 2015/9215
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılar …, …, …, …, … vekilleri ile davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu … hakkında yaptıkları … takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ait taşınmazları diğer davalılara sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 476 Ada, (23) Parselin 01/09/1998 tarihli tasarruf işleminden dolayı … mirasçıları …, … ve …’ın sorumlulukları bedele dönüştüğünden 16.725,00.-TL’nin davacının alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekkerrür etmemek üzere adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden 04/05/1999 tarihli satış işleminin iptale tabi olduğu ancak hissenin elden çıkartılmış olması sebebiyle sorumluluğun bedele dönüştüğü kabul edilerek 7.000,00.-TL’nin davacının alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı … yönünden; 23/12/1998 tarihinde edindiği %40 hisse yönünden tasarrufun iptali ile bu hisse üzerinde davacıya alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere haciz ve satış yetkisi tanınmasına, bu parsel yönünden …, …, …mirasçıları … ve …, … ve … hakkında açılan davanın reddine, dava konusu 471 Ada, (3) Parsel ile ilgili olarak davalı … hissesinin(3/100) 30/10/1998 tarihli satışından dolayı davacı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere 500,00.-TL’nin …’dan alınıp davacıya verilmesine, davalı …’in 5/100 hisseyi 27/11/1998 tarindeki satış ile …’e devrinden dolayı 500,00.-TL, %15 hisseyi 05/06/2009 tarih ve 6414 yevmiye numaralı satış ile … ve …’e devrinden dolayı 50.000,00.-TL’nin (toplamda 50.500,00.-TL) davacı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı … …’in 3/40 hissesini 10/11/2009 tarihli satış ile …’a devrinden dolayı 25.000,00.-TL’nin davacı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsil tekerrür etmemek üzere bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalı …’ın 05/06/2009 tarih ve 6414 yevmiye numaralı işlem ve 10/11/2009 tarih ve 11153 yevmiye numaralı satış işlemleriyle temellük ettiği toplam 3/20 hisse yönünden tasarrufların iptali ile takipteki alacak ve fer’ileriyle sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür etmemek üzere bu hisse üzerinden davacıya haciz ve satış yetkisi tanınmasına, davalı … tarafından 27/11/1998 tarih işlemle …’e, ondan 08/03/2000 tarihli işlemle …)’e, ondan 24/05/2006 tarihli işlemle …’e, ondan da 29/05/2009 tarihli işlemle … ve …’a yapılan devirlerle … tarafından 12/11/2009 tarihli işlemle …’a yapılan temliklerle ilgili olarak; davalılar …, …), …, … ve … hakkındaki taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar …, …, …, …, … vekilleri ile davalı … tarafından temyiz edilmiş, davalı … tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiş, …’in temyiz talebi süresinde giderini yatırmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu kararda davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, yapılan tebligata rağmen süresi içinde temyiz harç ve giderlerini yatırmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı … …’in temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı vekili ile davalılar …, …, …, … ve … vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İptal davasından maksat İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buradaki üçüncü kişiden maksat, borçlu ile doğrudan işlem yapan değil, borçlu ile işlemde bulunan kişiden mal veya hakkı satın alan kişi olup uygulamada buna dördüncü kişi denilir. Borçlu ile işlemde bulunmayan dördüncü veya ondan sonraki kişiler hakkında dava açılıp açılmaması davacının isteğine bağlıdır ve bu kişiler yönünden iptal kararı verilebilmesi kötü niyetli olduklarının yani borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanmasına bağlıdır. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın elden çıkardığı tarihteki gerçek değeridir.
Somut olayda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece dava konusu taşınmazların satış tarihlerindeki gerçek değerinin belirlenmesi amacı ile yapılan keşifler sırasında dinlenen bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda taşınmazların gerçek değerleri serbest piyasa koşullarında oluşan fiyatlar değil, resmi akit tablolarında belirtilen bedeller baz alınmak suretiyle Amerikan Dolarının satış tarihlerindeki karşılığı olan değer taşınmaz satış değeri olarak belirlenmiştir. Ayrıca borçlu davalı ile doğrudan işlemde bulunan ve 3. kişi konumundaki davalılar dışındaki dördüncü, beşinci ve altıncı kişi konumundaki davalılar yönünden ancak kötü niyetli olduklarının diğer bir anlatımla borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduklarının kanıtlanması halinde haklarındaki davanın kabulü gerekirken sadece ivazlar arasındaki fahiş fark bulunması nedeniyle haklarındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazların satış tarihlerindeki gerçek piyasa rayiçlerinin saptanması için yerinde uzman kişilerden oluşacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak taşınmazların gerçek değerlerinin belirlenmesi, ivazlar arasında fahiş fark ve tazminatın belirlenmesinde gerçek değerin esas alınması, borçlu ve borçlu ile doğrudan İşlem yapan davalı 3. kişi dışındaki davalılar (4.kişi, 5.kişi, 6.kişi) yönünden davanın kabul edilebilmesi için kötü niyetli olduklarının kanıtlanması gerektiğinin göz önünde tutulması, davacı tarafa cebri … yetkisi verilmesi halinde ayrıca tazminata hükmedilemeyeceğinin düşünülmesi, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan delillerin birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı olduğu üzere karar evrilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … …’in temyiz itirazlarını REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar …, …, …, … ve … vekillerinin temyiz ititrazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar …, …, …, …, … ve Işılay …’e geri verilmesine 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.