Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/7125 E. 2015/10068 K. 01.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7125
KARAR NO : 2015/10068
KARAR TARİHİ : 01.10.2015

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2014
NUMARASI : 2011/761-2014/791

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl ve birleştirilen dosya davacılar vekili; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında yaya olarak bulunan destek A. M.’nın vefat ettiğini, müvekkillerinin eşi ve oğulları olan m. desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile talebini davacı Gülüstan için 13.460,70 TL ve davacı Hurşud için 4.327,42 TL olarak ıslah etmiştir. Birleştirilen dosyada ise alınan bilirkişi raporunda 28.789,00 TL zarar belirlendiğini ve ikinci defa ıslah yapılamayacağından ek dava açtıklarını belirterek 15.329,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 10.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacıya ödeme yaparak ibra edildiklerini, kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; davanın kısmen kabulü ile asıl dava yönünden Gülüstan için 13.460,70 TL, Hurşut için 3.129,50 TL tazminatın dava tarihinden, birleştirilen dava yönünden ise Gülüstan için 15.328,30 TL tazminatının 26.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava yönünden;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl dava yönünden davacılar vekili ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleştirilen dava yönünden;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, birleştirilen dava yönünden davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamından önce verilen kararda davacı Gülüstan için 13.460,70 TL, davacı Hurşud için 4.327,42 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 15.03.2011 tarihli bozma ilamında mahkeme kararı desteğin gelir durumunun net olarak belirlenmesi ve zararın aktüerya hesabı konusunda uzman olan bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiği gerekçeleriyle davalı lehine bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve yeniden alınan bilirkişi raporunda davacı Gülüstan için 28.789,00 TL, davacı Hurşud için ise 3.129,50 TL zarar hesaplanmıştır. Daha sonra davacılar vekili tarafından zararın daha fazla belirlendiği ve ikinci defa ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle birleştirilen dava açılmış ve asıl davayla birleştirilmiştir. Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bozmadan önce verilen karar sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup mahkemece bozma kararına uyulduğundan artık davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Usuli kazanılmış hakkın varlığı halinde, artık usuli kazanılmış hakkı olan taraf aleyhine daha fazlasına karar verilemez. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama esnasında artık ilk kararda davalı aleyhine hükmedilenden daha yüksek bir miktar kabul edilmek suretiyle davalının aleyhine bir durum oluşturulamaz.
Bu nedenle, mahkemece davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar nazara alınarak birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde birleştirilen davanın kabulüyle davalı aleyhine daha fazlasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin birleştirilen dava yönünden sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden davacılar vekili ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen dava yönünden davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile birleştirilen dava yönünden hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 27,70 TL kalan harcın temyiz eden asıl ve birleşen davacılardan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 588,10 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.