Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/6958 E. 2018/107 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6958
KARAR NO : 2018/107
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar vekili, 12/10/2011 tarihinde davalı …’nın diğer davalı …’ın maliki olduğu ve davalı … şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan …. plaka sayılı araç ile seyir halinde iken kusurlu davranışı sonucu davacılar…’un kızları, …’in kardeşi ….’ye çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, davacılar …için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00’er TL maddi tazminatın sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketinden ihbar tarihi olan 22/04/2012 tarihinden diğer davalılar için olay tarihi olan 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile biklikte, davacılar …için 30.000,00′ ar TL manevi, davacı Gülben için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar İsa ve İhsan’dan olay tarihi olan 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile biklikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat taleplerini anne … yönünden 13.549,96 TL’ye ve baba Yusuf yönünden 15.385,09 TL ye yükseltmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, maddi tazminat davasının kabulü ile,13.549,96 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’sinin sigorta şirketi için 22/04/2012 tarihinden, diğer davalılar için dava tarihi olan 27/06/2012 tarihinden, 12.549,96 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla müteselsilen davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 15.385,09 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’sinin sigorta şirketi için 22/04/2012 tarihinden, diğer davalılar için dava tarihi olan 27/06/2012 tarihinden, 12.549,96 TL’sinin ıslah tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla müteselsilen davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, manevi tazminat davasının kabulü ile,30.000,00 er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar İhsan ve İsa’dan müteselsilen alınarak davacılar Yusuf ve …’e verilmesine,20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 12/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar İhsan ve İsa’dan müteselsilen alınarak davacı Gülben Karadeniz’e verilmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı anne ve babanın desteği olan …, kaza tarihinde 18 yaşında ve bekar olarak vefat etmiştir. Hükme esas alınan aktüer raporunda, davacı ana ve baba için, ölen (destek) çocuklarından dolayı ayrı ayrı ortalama %10 oranında destek payı alacakları varsayılarak hesaplama yapılmıştır.
Hayatın olağan akışına göre bekar olarak ölen çocuğun ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babanın her birine %25 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki, eşe iki, anne ve babaya birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16 şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe, iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14’er pay verilmesi daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki, eşe iki, çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya 12,5 er pay verilmesinin uygun olacağı, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destek tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekeceği, Dairemizin yerleşik uygulaması gereğidir.
Bu nedenle; mahkemece, Yargıtay uygulamaları da gözetilmek suretiyle işaret edilen hususta, konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli görülmemiştir.
3-Araç işleteni ve haksız eylem faili sürücü, ayrıca ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılırlar.
2918 Sayılı KTK’nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi ise rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiş olup sigorta şirketi açısından zararın tamamı yönünden temerrüt bu tarih itibarı ile gerçekleşmiş sayılır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, hükmolunan tüm tazminat miktarı yönünden davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 22/4/2012 tarihi ve sürücü ile işleten olan diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 12/10/2011
tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hatalı faiz başlangıç tarihleri kabul edilerek ve ayrıca ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihi esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve özellikle kıusur durumu dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatların bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlere açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin,4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar … ve …’e geri verilmesine 16/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.