Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/6912 E. 2018/112 K. 16.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6912
KARAR NO : 2018/112
KARAR TARİHİ : 16.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, 27.02.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilerinin murisi …’in hayatını kaybettiğini, kaza sonucunda … C.Başsavcılığı’nın 2006/871 sor. nolu dosyası ile tahkikat başlatıldığını,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2007/3861 soruşturma nolu dosyası ile …’e çarpıp kaçan aracın bulunması için daimi arama kararı çıkartıldığını, yapılan tüm aramalara rağmen müvekkillerin murisi …’e çarpan kişi veya kişilerin halen bulunamadığını ve olayın faili meçhul olarak kaldığını, müvekkilerin murisi …’in ölümü neticesinde çocukları Cebrail ve ….’in babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek müvekkiller … ve … için şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi itibari ile davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini toplam 48.064,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunduklarını, Adli Tıp Kurumunca kusur durumunun tespiti gerektiğini, gerçek zararların tespiti için aktüer kanalıyla bilirkişi incelemesi yapılmasının gerektiğini, daha sonra da ortaya çıkan tazminat miktarı ile dava konusu talebin Güvence Hesabı Yönetmeliği kapsamında trafik poliçesi limitleri ile sınırlı olarak istenip istenmeyeceğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 17.432,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … ‘e verilmesine, 30.632,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı … Gökçecik’e verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına “neden olması” halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1. maddesine göre ise; “Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a)Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b)Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c)Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç)Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için, başvurulabilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, Güvence Hesabının zarardan sorumlu tutulabilmesi için Güvence Hesabının sorumlu tutulacağı aracın bir kimsenin bedensel zararına “neden olması” gerekmektedir.
Somut olayda mahkemece ATK’dan alınan 20.06.2014 tarihli kusur raporunda, davacıların desteği …’in, gece vakti yağmurlu havada, yaya geçişini engellemek amacı ile iki tarafı da demir bariyerle çevrili olan bölünmüş yolda karşıdan karşıya geçmek isterken hayatını kaybettiği ve %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup, çarpan araca ise bir kusur izafe edilmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davalı Güvence Hesabı hakkındaki davanın reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesisi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.