Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/6479 E. 2015/10289 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6479
KARAR NO : 2015/10289
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2014
NUMARASI : 2013/203-2014/130

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın yaptığı kaza sonucu, müvekkiline ait ormanlık alanda yangın çıktığını, müvekkilinin müdahale sonucu yangını söndürdüğünü, davalı sürücünün olayda kusurlu olduğunu, yangın ve müdahale sebebiyle 15.709,60 TL idare zararı oluştuğunu belirterek 15.709,60 TL’nin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini, tahrip olunan alanın ormanlık vasfında olmadığını, çalılık olduğunu, soyut ve tek taraflı zarar kalemleri istendiğini belirterek davanın ……. Sigorta AŞ’ne ihbarını ve reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. TBK’nun 49.maddesi hükmü gereğince “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 50/1 maddesine göre “zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındandır.” 2918 Sayılı KTK’nun 85 vd.maddelerinde araç işleteninin hukuki sorumluluğu düzenlenmiştir. Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında

veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. KTK’nun 86/1.maddesinde “işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir 3.kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” hükmü düzenlenmiş, aynı kanunun 88/1 maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir 3.kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” şeklinde hüküm getirilmiştir.
Somut olayda, davalı …… Yapı Denetim Ltd. Şti adına trafikte kayıtlı olan araç 06.07.2013 tarihinde diğer davalı M.. T.. yönetiminde iken, sürücünün aracın içine giren eşek arısı sebebiyle panikleyip, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağından dışarıya çıkarak takla atmış, aracın motoru vs.koparak düştüğü ormanlık alanda yangın çıkmasına ve zarara sebebiyet vermiştir. Yangının trafik kazası sonucu çıktığı, davacının zararının oluştuğu, davalı M.. T..’ın aracın sürücüsü olduğu ve kazanın oluşumunda kusurlu olduğu ihtilafsızdır. Davalı taraf araç işleteni ve sürücüsü olmaları sebebiyle zarardan müteselsilen sorumludurlar. Davalı M.. T.., kusurlu hareketiyle verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu gibi davalı …… Yapı Denetim Ltd. Şti de araç işleteni olarak zararı kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince gidermekle yükümlüdür. Davalıların sorumluluğunun özel hukuk hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Trafik kazası ile orman yangını arasında illiyet bağı bulunduğu gibi yangınla, davacı zararı arasında da uygun illiyet bağı bulunmaktadır. Olayda mücbir sebep,zarar gören veya bir 3.kişinin kusuru bulunmamaktadır. TBK’nun 74.maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesinde belirlenen kusur durumu ile bağlı olmadığı gibi ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle ve beraat kararıyla da bağlı değildir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde “davalının kaza eylemi ile ormanın yanması ve zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı, davalı tarafından zararın öngörülemeyeceği ilk hareketin kazadan sadır olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı T.. M.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.