Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/6077 E. 2018/26 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6077
KARAR NO : 2018/26
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı …. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu tırın sebep olduğu ve birden çok kişinin yaralandığı kazada davacının da yaralandığını, davalılar aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan asıl davada, davacının toplam 18.606,98 TL. belgeli tedavi giderinden davalıların sorumlu olduğunun saptandığını, bu bedelin 1.000,00 TL’lik kısmının asıl davada hüküm altına alındığını, bakiye tedavi giderlerinden davalıların sorumlu olduğunu belirterek, 17.606,98 TL. bakiye maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, kazadaki yaralanma ile illiyet bağı bulunmayan belgesiz giderlerden sorumlu olmadıklarını, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 2.483,22 TL. bakiye maddi tazminatın 22.03.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …. ve …’dan müteselsilen tahsiline; davalı Martaş İnş. Ltd. Şti. yönünden
dava atiye terk edilmiş olduğundan, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin yaptığı tedavi giderlerinin, konusunda uzman bilirkişi tarafından usulünce saptanıp hesap edilmiş olması ve mahkemece de bu raporun hükme esas alınmış olmasına; davacının tedavisine ilişkin olduğu iddia edilen 15.171,05 TL’lik tedavi belgesindeki bedelin, dava dışı 3. kişinin tedavi gideri olduğunun Özel Avcılar Hastanesi’nin 10.06.2014 tarihli cevabi yazısı ile sabit olmasına göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı …. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan yaralanma nedeniyle yapıldığı iddia olunan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … şirketi, diğer davalı şirkete ait aracın trafik sigortacısı olup, 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Zarar gören tarafından yapılmış başvuru olmadığı durumda ise, sigortacının temerrüdü dava tarihi itibariyle gerçekleşir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından, poliçe kapsamında ödeme yapılması için davalı … şirketine başvurulduğuna dair bir iddiada bulunulmadığı gibi, başvuru yapıldığına dair herhangi bir belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı … şirketinin temerrüt tarihinin, dava tarihi olarak kabulü gerekir. Ancak, davacının eldeki davayı ek dava olarak açtığı ve daha önce tedavi gideri alacağı için, davalı … şirketine karşı olan asıl davasını 26.03.2008 tarihinde, ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/313 Esas sayılı dosyasında açtığı gözetildiğinde; davalı … şirketinin, asıl davanın açıldığı tarih itibariyle temerrüde düştüğü gözetilerek temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, kaza tarihinden 2 gün sonraki tedavi giderinin yapıldığı tarihten temerrüt faizine hükmedilmesi doğru değil bozma sebebi ise de; bu
yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı …. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendindeki “22.03.2006 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı …’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere, davalı … ve davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “davalı …. ve davalı …’dan yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; tazminata davalı … şirketi yönünden 26.03.2008 tarihinden ve davalı … yönünden 22.03.2006 tarihinden faiz işletilmesine” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
aşağıda dökümü yazılı 133,10 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ye geri verilmesine 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.