Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/5216 E. 2015/12257 K. 17.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5216
KARAR NO : 2015/12257
KARAR TARİHİ : 17.11.2015

MAHKEMESİ : Erbaa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2014
NUMARASI : 2013/101-2014/201

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili asıl davada, davalıların sürücüsü, işletenleri, trafik ve kasko sigortacısı oldukları araçta gerçekleşen tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin oğlu S. B.’ün vefat ettiğini ileri sürerek her bir davacı için 2.000 TL olmak üzere toplam 4.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan tahsilini talep etmiş, birleşen davada ise davacı E.için 14.357,28 TL, davacı H.için 11.241,05 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile toplam 300.000 TL manevi tazminatın B. S. A.Ş. Dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı E.K.Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin kazaya karışan aracın maliki olmadığı gibi, araç sürücüsünün de çalışanı olmadığı, müvekkilinin hiçbir suretle işleten sıfatının bulunmadığını ileri sürerek davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur.
Davalı B.S.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, poliçenin ilk taksidinin ödenmemesi nedeniyle kasko poliçesinin baştan itibaren geçersiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı G.S. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacıların zaruret içinde olmayıp desteğe ihtiyaçları olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı O.. Ş.. duruşmada alınan beyanında, müteveffanın arkadaşı olduğunu, isteği üzerine kendisini götürdüğünü beyan etmiş, davalı vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı G.. Ş.. duruşmada alınan beyanında, E.K.E.Şubesinin üzerine kayıtlı olduğunu, ancak işlerle davalı Onur ve ortağının ilgilendiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucuna göre; asıl davada davalı B. S.A. Ş aleyhine açılan davanın reddine, davalılar G.. Ş.., O.. Ş.., E.K.Ltd.Şti. ve G.S. A. Ş aleyhine açılan davanın kısmenkabulü ile her bir davacı için 2.000,00 ‘er olmak üzere toplam 4.000,00 TL maddi tazminatın davalılar G.. Ş.., O.. Ş.. ve E.K.Ltd.Şti.’nden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden 09.04.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, birleşen davada ise; davalılar G.. Ş.. O.. Ş.., E. K.Ltd.Şti. ve G. S. aleyhine açılan davanın kabulü ile, davacı E.. B.. için 14.357,28 TL ve davacı H.. B.. için 11.214,05 TL olmak üzere toplam 25.571,33 TL maddi tazminatın davalılar G.. Ş.., O.. Ş.. ve E. K.Ltd.Şti.’nden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden 09.04.2006 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile, her bir davacı için takdiren 30.000,00’er TL olmak üzere toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalılar O.. Ş.. ve G.. Ş..dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalılar E.K.Ltd.Şti., G.S. A.Ş. ve B. S. A.Ş. hakkında açılan manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, davalı G.S.A.Ş.’nin trafik (ZMSS) sigortacısı olup manevi tazminattan sorumluluğunun bulunmamasına, ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56. Maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemenin 15/07/2009 günlü kararı ile davanın kısmen kabulüne, davalı E.K.Tic.Ltd.Şti. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş; Dairemizin 28/11/2012 günlü ve 2012/12920 Esas, 2012/13217 Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda davalı G.. Ş.., davalı E.K.Tic.Ltd.Şti.’nin sözleşmeli acentesidir. Dosyada taraflar arasında akdedilen sözleşme de mevcuttur. Aracın ruhsatı üzerinde yer alan bilgiye göre, trafikte davalı G.. Ş.. adına kayıtlı olan aracın üzerinde davalı kargo şirketinin logosu ve reklam yazısı mevcuttur. Davalı O.. Ş.., hazırlık aşamasında alınan 21.03.2006 tarihli beyanında, olay günü yanında müteveffa ve E.E. adlı arkadaşı ile birlikte E.’dan M.’a gittiklerini, aracın arkasında dört adet banyo küveti bulunduğunu beyan etmiştir. Tüm bu bilgilere göre, kazaya neden olan aracın davalı E. K.Şirketi’nin aracı olmasa dahi, bu işletme ünvanı altında ve işletme adına çalışan acentenin işleri için kullanıldığı, yine kaza günü de araçta yük taşındığı, araçta davalı şirketin reklam ve logolarının bulunduğu anlaşılmakla; davalı E.K.Tic.Ltd.Şti. KTK’nun 85/1 maddesi uyarınca doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur. Hal böyle iken, mahkemece davalı kargo şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış gerekçeyle bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.” denilerek karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak hükmedilen maddi tazminattan davalı E.K.Tic.Ltd.Şti de diğer davalılarla beraber sorumlu tutulmuş olmasına rağmen, manevi tazminattan sorumluluğuna hükmedilmemiş olması doğru olmayıp bozma sebebidir.
Kabule göre de;
Davalı B. S. A.Ş. hakkında 15.07.2009 tarihli hükümle beraber verilen red kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, yeniden red kararı verilerek davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17.11.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.