Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/5093 E. 2016/1023 K. 27.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5093
KARAR NO : 2016/1023
KARAR TARİHİ : 27.01.2016

MAHKEMESİ :…………Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı …….. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalı ……….’in sürücüsü, …………’nin işleteni, ……….’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı ve ……….’nın kasko sigortacısı olduğu inşaat kamyonunun davacıların murisi yaya……’e kavşak başından karşıya geçmeye çalışırken çarparak altına alıp ezmesiyle sonuçlanan kazada muris……..’in vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş …….. için 1.000,00 TL destek tazminatı ile 100.000,00 TL manevi tazminat, anne ……. ve baba……. için ayrı ayrı 1.000,00’er TL maddi, 50.000,00’er TL manevi tazminat, gelini……. için 1.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat, çocukları……. ve ……… için ayrı ayrı 75.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında maddi tazminat talebini davacı eş Cevdet için 14.488,76 TL,davacı baba ……… için 3.835,00 TL ve davacı anne …….. için 4.736,83 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … ve ……. vekili, kazada sürücü Kadir’in kusurunun olmadığını, mütevveffa yayanın kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ……… vekili, davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunulduğunu, davacı eş ………’e
12.03.2013 tarihinde 59.035,00 TL ödemede bulunulduğunu, müvekkil şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ………. vekili, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davadan önce müvekkil şirkete başvurulmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … hakkında açılan dava atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, davalı…….. aleyhine açılan maddi tazminat davasının, maddi tazminat talebi ZMSS poliçe limitiyle karşılandığından reddine, davacı gelin …’in maddi tazminat talebinin desteklik ilişkisi kanıtlanamadığından reddine, davanın kısmen kabulü ile davacı eş……… için 14.488,76 TL, davacı baba ……. için 3.835,02 TL ve davacı anne …….. için 4.736,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …, ……… ve ……….Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ……. yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı eş………..için 40.000,00 TL, oğlu…….. ve kızı …….. için 25.000,00’er TL, anne ….. ve baba ……. için 20.000,00’er TL ve gelin………..için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, ………. ve ……….’den müştereken ve müteselilen tahsiline, davalı ……..yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davalı……….nin sorumluluğunun poliçe limit ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı ………. vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hükme esas alınan aktüer raporunda ve kusur raporlarında bir usulsüzlük bulunmamasına ve hükmedilen manevi tazminatın; kaza tarihi, murisin yaşı, davacıların sosyal ve ekonomik durumu, davalı sürücü Kadir’in kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olması karşısında uygun olmasına ve varılan sonuç itibariyle hakkaniyete aykırı,
sebepsiz zenginleşme teşkil edecek bir durumun bulunmamasına göre; davacılar vekili, davalılar………. ve … vekili ile davalı ……… vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 27.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.