Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/4447 E. 2017/10800 K. 21.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4447
KARAR NO : 2017/10800
KARAR TARİHİ : 21.11.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili ile davacılar vekilince de katılma yolu ile temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkili …’in 01/02/2009 tarihinde park halindeki araçların arasından karşıya geçmek isterken davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını, kazaya sebebiyet veren aracın ruhsat sahibinin diğer davalı … LTD ŞTİ olduğunu, müvekkili …’in beden bütünlüğünün ihlaliyle malul kaldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile … için 60.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, ayrıca müvekkilin babası için 7.000 TL, annesi için 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının ayağında tedavi ile giderilebilecek şekilde hasar olduğunu, kazada kusurun tamamen …’de olduğunu, davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarının doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 1.566,09 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın, davacı … için 3000 TL ve davacı … için 2.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş, karar, davalılar vekili ile katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre taraf vekillerinin kusura ilişkin olan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekdir.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 28.12.2010 tarihli ve %2.1 maluliyet belirten raporu hükme esas alınmış, … tarafından verilen 23.03.2012 tarihli raporda ise 15.06.2000 doğumlu davacı …’nin kaza sonucu gelişen boy kısalığının 1.5 cm olduğu,20.04.2011 tarihinde çekilen grafisinde tibia ve fibula epifiz büyüme hatlarının kapanmamış olduğu,epifiz hatları kapanıncaya kadar büyüme devam edeceğinden ekstremiteler arasındaki 1,5 cm lik farkın 15-16 yaşına kadar eşitlenebileceği belirtilmiş, ancak rapor tarihi itibarı ile kalıcı bir maluliyetten bahsedilmemiştir…. Atatürk Devlet Hastanesinin 12.05.2011 tarihli raporunda ise davacı … için %8 oranında maluliyet tespit edilmiş olup bu raporlar, … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının %2.1 maluliyet oranına ilişkin raporuyla çelişki arz etmektedir.
Dosya içinde davacının maluliyetine ilişkin çelişkili raporlar bulunmaktadır.Bu durumda … Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden davacı…’nin halen içinde bulunduğu yaş da dikkate alınarak önceki raporların da irdelendiği, usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığı( devam edip etmediği), bulunuyor ise oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp sonucuna göre göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre tarafların manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle,taraf vekillerinin kusura yönelik sair temyiz itirazlarının reddine,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle,taraf vekillerinin manevi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 21/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.