Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/4406 E. 2015/13101 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4406
KARAR NO : 2015/13101
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2014
NUMARASI : 2014/275-2014/497

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilince kasko sigortasıyla sigortalanan ….plakalı aracın 05.02.2012 tarihinde seyir halinde iken yolun ortasında bulunan çukura düşüp hasarlandığını, 07.08.2012 tarihinde aracın hasarına karşılık sigortalısına 3.023 TL. ödendiğini, davalı Belediyenin yol üzerinde bakım sorumluluğunun bulunduğunu, 3.023,00 TL nin İdareye başvuru tarihi olan 07.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Belediye vekili, yol üzerindeki çukurun A.. M.. tarafından açıldığını, bu sebeple sorumluluklarının bulunmadığını, davanın husumetten reddini, ayrıca zarar ve kusur oranlarının bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, davanın A.. M..ne ihbarını savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 2.267.25 TL.’nin 07/08/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı Büyükşehir Belediyesinden alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve hizmet kusuruna dayanılarak, davalı belediye aleyhinde açılan rücuen tazminat istemine ilişkin olduğundan idari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 sayılı KTK.nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacılar tarafından aynı istemli davanın öncesinde idari yargıda açıldığı, Antalya 3.İdare Mahkemesi’nin 2012/1176 E 2012/738 K. sayılı kararı ile, Adli Yargı’nın görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, Antalya 3. İdare Mahkemesinin bu kararının kesinleşip kesinleşmediği dosya kapsamından belli değildir.
Bu durumda eldeki davada, kendisine ikinci dava açılan Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, Antalya 3. İdare Mahkemesinin iş bu dosyasını bulunduğu yerden getirterek görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediğini araştırması, Antalya 3. İdare Mahkemesinin kararının kesinleşmiş olması halinde elinde derdest bulunan dava dosyasındaki yargılamayı durdurmak suretiyle (UMK m. 19/I), dosyayı kül halinde, yargı yolu uyuşmazlığının çözümlenmesi açısından Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi, verilecek kararı bekleyerek sonucuna göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar vermiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 01/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.