Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/4130 E. 2015/12101 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4130
KARAR NO : 2015/12101
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : ..Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı tarafından kasko sigorta poliçesi yapılan müvekkiline ait aracın 15.12.2012 tarihinde araç sürücüsünün park halinde olan başka bir araca çarpması sonucu hasarlandığını, araçta 5.457,71 TL’lık hasar meydana geldiğini ancak davalı tarafından araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk ettiği gerekçesiyle tazminat ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.457,71 TL’nın ihbar tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, riziko meydana geldikten sonra davacı ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişiler tarafından ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği bu nedenle davalı sigorta şirketinin hasar bedelini ödememesinin sözleşmeye aykırılık teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana geldiği sabit olduğu gibi davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şeklini kasten ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak bildirdiği de ispatlanamamıştır. Bu durum karşısında, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğini ispat külfeti sigortacıda bulunmakta olup, sigortacı bunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 12.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.