Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/3709 E. 2015/11995 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3709
KARAR NO : 2015/11995
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/138-2014/1162

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 6.400 TL hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı tarafın olayda kusurlu olduğunu, aynı konuda belediye hakkında açılan davanın reddedildiğini, davalıya o dosyada ihbarda bulunulduğunu belirterek 6.400 TL’nın ihbar tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımından sonra açıldığını, belediyenin sorumlu olduğunu, kanalizasyon bacasının bulunduğu yol henüz asfaltlanmadığından baca üst kodunun, yapılacak asfalt koduyla aynı seviyede inşa edildiğini, gerekli işaretlemenin belediyece yapılması gerektiğini, davacının sigortalısına 6.118 TL ödediğini, ödediğinden fazlasını isteyemeyeceğini, ticari faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.675 TL tazminatın ihtar tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının sigortalısının ve davalının tacir olması nedeniyle davalının ticari faizden sorumlu olmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Kaza tespit tutanağında, davacıya sigortalı aracın alt kısmıyla yerden yüksek olan kanalizasyon kapağına çarpması nedeniyle hasarlandığı, olayda sigortalı sürücünün kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili, davalı tarafın olayda kusurlu olduğunu ileri sürerek bu davayı açmıştır. Davacı tarafça, bu davadan önce Diyarbakır 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/272 Esas sayılı dosyasında ilgili belediye aleyhinde dava açılmış; o dosyada Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor sigortalı araç sürücüsü ile sorumlu kuruluşa %50’şer oranında kusur izafe edilmiştir. Belediye aleyhindeki dava husumet nedeniyle reddedilmiş ve temyiz edilmeden kesinleşmiştir. İşbu dosyada kusur yönünden inceleme yapılmadan 2012/272 Esas sayılı dosyada alınan kusur raporuna göre karar verilmiştir. O davada olay aynı olsa da tarafları farklıdır. Ayrıca kusur raporu ile kaza tutanağı arasında çelişki oluşmuştur.
Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarının tespiti hususunda, kaza tutanağı ve 2012/272 esas sayılı dosyada alınan Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor da irdelenerek tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirildiği ayrıntılı, denetime elverişli, çelişkiyi giderecek nitelikte bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.