YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3688
KARAR NO : 2015/12427
KARAR TARİHİ : 19.11.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2014
NUMARASI : 2014/1238-2014/294
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın kaza sonucu pert olduğunu, 25.000 TL araç bedelinin sigortalıya ödendiğini, hasarlı aracın 7.299 TL’sına satıldığını, bakiye 17.701 TL zarar kaldığını, davalı tarafın olayda %50 kusurlu ve zararın 8.850 TL’sından sorumlu olduğunu, davalılar ile ZMSS şirketi hakkında icra takibi yapıldığını, itirazları nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar F. Ö.S. Mrk. Ltd. Şti ve Y.. K… vekilleri, Ç…. mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kusuru, tazminatı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı A…A.. T… Sigorta AŞ vekili, sigortalının kusuru oranında ZMSS limiti ile gerçek zarardan sorumlu olduklarını, kusuru, zararı kabul etmediğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı sigorta şirketi hakkındaki dava tefrik edildikten sonra davalılar F.. Ö..S… Mrk. Ltd. Şti ile Y…K…yönünden yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir icra takibi olmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar hakkında icra takibinin yapıldığı 25.3.2013 tarihinde ve davanın açıldığı 27.3.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nin 6.maddesi gereğince genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Aynı kanunun 7.maddesinde “Davalı birden fazla ise dava,bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.
Birden fazla davalının bulunduğu hallerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak, yetkisizlik kararı verir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nin 16.maddesi hükmüne göre “Haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.”
Somut olayda, trafik kazası Ç…’da meydana gelmiş, davalı işleten ile sürücünün yerleşim yeri adresi F…’dır. Dava dışı davacının kasko sigortalısının ikameti de Ç…’dır. Hakkındaki dava tefrik edilen, aleyhinde icra takibi yapılan ve itirazın iptali davası açılan davalı ZMSS şirketinin (A.. A..T.. Sigorta AŞ) adresi, takip ve dava tarihinde L…/İ…’dur. Davalı sigorta şirketi borca, eldeki dosya davalıları yetki ve borca itiraz etmişlerdir. Davalı sürücü ve işleten vekili itirazın iptali davasına verdikleri cevap dilekçesinde de yetki itirazını yineleyerek kazanın meydana geldiği Ç…. mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüşlerdir. Yetkili mahkemenin, takip tarihi ve dava tarihine göre belirlenmesi gerekir. Davacının, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla İ….’da icra takibi yaptığı ve dava açtığı, iddia ve ispat edilmiş değildir. Kazanın meydana geldiği yerle ilgili yetki kuralı kesin yetki kurallarından değildir. Hakkındaki dava tefrik edilen ZMSS şirketinin dava açıldıktan sonraki adres değişikliği yetkili mahkemenin belirlenmesinde gözönüne alınamaz. Dava dilekçesi dahi L../İ.. adresinde tebliğ edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle İstanbul 14.İcra Müdürlüğü’nün ve İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmaya yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı E. S.AŞ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.