Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/3457 E. 2015/11809 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3457
KARAR NO : 2015/11809
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2012/267-2014/555

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili E.. A.. tarafından 19643751 numaralı 04/08/2011-04/08/2012 vadeli kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan ….plakalı aracın 04/10/2011 tarihinde davalıya ait tır parkında iken hasar gördüğünü, hasar nedeniyle müvekkili E.. A.. tarafından hasar bedeli olarak 13/01/2012 tarihinde 2.593,00 TL ödendiğini, ancak ödenen tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmediğini, TTK 1301. maddesine göre, sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimsenin yerine geçeceğini, sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı üçüncü şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.593,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 13.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kurumları aleyhine açılmış olan davaya konu olayda müvekkili kurumun herhangi bir kusurunun bulunmayıp açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafça sigortalanan …..plakalı aracın müvekkili kurumun işletiminde bulunan H.Araç Tır Parkı sahasında iken hasar gördüğü ve bu nedenle hasar bedeli olarak 2.593,00 TL ödendiğini, ortaya çıkan hasardan ise müvekkili idarenin sorumlu olduğu belirtilerek ödenen meblağın taraflarına iadesinin talep edildiğini, H. Tır Parkı sahasının Silopi İlçesi H. Gümrük Kapısında çıkış bekleyen araçların düzensiz park edilmelerinden kaynaklanan kötü görünümlü araçların neden oldukları kazaların önlenmesi, araç şoförlerinin ihtiyaçlarının sağlanması ve araç park alanının sağlıklı yönetilebilmesi için kurulduğunu, mevcut tır parkı sahasının çok büyük bir alan olmasının ve araç güvenliğinin sağlanması mümkün olmadığından araç sahiplerinin araçlarını terk etmemeleri gerektiği yönünde sahada sürekli anonsların yapıldığını, ayrıca sahanın her köşesinde buna ilişkin uyarı yazılarının da mevcut olduğunu, her gün binlerce aracın saha içerisinde giriş ve çıkış yaptığı düşünüldüğünde sınırlı personel sayısıyla müvekkili kurumdan her aracın ayrı ayrı güvenliğini sağlamasının beklenemeyeceği gibi müvekkili kuruma böyle bir sorumluluğun da yüklenemeyeceğini, iddia olunan somut olayda müvekkili idarenin herhangi bir sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığını, davacının tazminat isteminin temeli B.K. Md. 463’e dayandırılamayacağını vedia sözleşmesiyle saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına gireceğini, müvekkili idarenin tır parkı sahası içerisinde araçlarını bırakan şoförlere araçlarının başından ayrılmamaları gerektiği yönünde uyarılar yapmakla birlikte araçların anahtarlarının da şoförlerden alınmadığını, tır parkının kuruluş amacı ve bahsettikleri durumlar göz önüne alındığında müvekkili idarenin güvenle saklama ve özen borcuna aykırı davranmadığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanağı olmayan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kabulü ile; 2.593,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 13/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 38,52 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 09/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.