Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/3429 E. 2015/11738 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3429
KARAR NO : 2015/11738
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Ezine Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2012/161-2014/117
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili özetle; Davalı adına kayıtlı kendi sevk ve idaresindeki 59 YN 068 plakalı kamyonun 15/09/2011 tarihinde davacı İdris’in kullanmakta olduğu ve kendi adına kayıtlı 17 SR 908 plakalı motosiklete çarpmak suretiyle davacılar E., İ. ve küçük M.. A..’ın yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrasında davalının olay yerinde durmayarak kaza mahallini terk ettiğini, davacı Emine’nin bir bacağının yarıdan kesildiğini, küçük M. M.’in ise topuğuna platin takılarak ayağını hareket ettirebilme olanağı sağlandığını, diğer davacı İ.’e ise muhtelif tıbbi müdahalelerde bulunularak önceki sağlığına kavuşturulmaya çalışıldığını, yaşanılan kaza neticesinde hem ruhen hem de fiziken darbe alan tüm aile bireylerinin aylarca kazanın verdiği psikolojik bunalımdan kurtulamadığını, tedavi sürecinde 740,00 TL Çanakkale Özel Anadolu Hastanesinde masraf yapıldığını, yaşanılan kaza nedeniyle motosikletin tamir bedelinin 756,00-TL tuttuğunu, davacı E.. A.. için 40.000,00 TL, davacı İ.. A.. için 30.000,00 TL, davacı M.. A.. için 20.000,00 TL davacı S.. A.. için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000-TL manevi tazminatın olay tarihi 15/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.496-TL maddi tazminatın yargılama aşamasında toplanacak deliller ile bilirkişilerce tespit edilecek maddi tazminat meblağlarını yükseltme hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; kazanın meydana gelmesinde davalının hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalının kamyonu ile davacıların üzerinde bulunduğu motora çarpmasının söz konusu olmadığını, bu hususun gerek motosiklet ve gerekse de davalıya ait araç üzerinde zabıtaca yapılan tespitlerle belirlendiğini, bu olayla ilgili Ezine Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/973 Soruşturma 2012/427 Karar sayılı soruşturma dosyasında yürütülen soruşturmada C.Savcılığının talebi üzerine Ezine Sulh Ceza Mahkemesi tarafından kaza mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve gerekse de Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporu sonucunda kazanın meydana gelmesinde davalının bir kusurunun bulunmadığı ve kazanın meydana gelmesinde davacılardan motosiklet sürücüsü İ.. A..’ın tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, anılan raporlar sonucunda davalı hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davalının kaza yerinden kaçmasının söz konusu olmadığını, davalının böyle bir kazayı hissetmediğini, açıklanan nedenlerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş ve hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinin 3. Fıkrası ”Manevi tazminat davalarında, davanın tamamının reddi durumunda, avukatlık ücreti tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümüne göre hükmolunur” şeklindedir. Somut olayda manevi tazminat davası açısından davacı E.. A.. için 40.000,00 TL, davacı İ.. A.. için 30.000,00 TL, davacı M.. A.. için 20.000,00 TL, davacı S.. A.. için 10.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş ve bu talebin tamamı reddedilmiştir. Bu durumda yukarıda anılan fıkraya göre davalı lehine her bir davacı için ayrı ayrı 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretlerine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7.maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazının kabulü ile hükmün 5.bendindeki “4.864,56 TL” “3.600,00 TL” “2.400,00 TL” ibarelerinin hükümden çıkarılarak bu bölümlere ayrı ayrı “1.500,00 TL” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.