YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3380
KARAR NO : 2017/3293
KARAR TARİHİ : 27.03.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın, davalının murisi olan… isimli şahsın kullandığı motorsikletle çarpışması sonucu hasarlandığını belirtip, araç hasarı için sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili yetki ve derdestlik itirazında bulunarak davanın reddi savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/451 sayılı takip dosyasındaki itirazın 8.080,00 TL’lik bölüm için iptaline, 6.498,00 TL asıl alacak ve 1.582,00 TL işlemiş faiz olmak üzere takibin toplam 8.080,00 TL üzerinden devamına, 6.498,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına ve icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir.
Davacı tarafından … 2. İcra Müdürlüğünün 2011/2449 sayılı dosyasında aynı alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğu, davacı tarafından anılan 2011/2449 sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali için dava açılmadan, bu kez aynı alacak için 2013/451 sayılı takibin başlatıldığı, davalının süresi içinde derdestlik ve borçlu bulunmadığına yönelik itirazda bulunduğu gözetilerek, ilk icra takibi derdest iken 2. icra takibinde ve bu takibe yönelik itirazın iptalinde davacının hukuki yararı olmadığından davanın reddi yerine yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2.Bozma beden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.3.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.