Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/2834 E. 2015/12199 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2834
KARAR NO : 2015/12199
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/09/2014
NUMARASI : 2014/95-2014/506

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda,kararda yazılı gerekçelerle,davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm,davacı ile davalı D.. M.. vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının eşi ve çocuğuyla birlikte 07/08/2008 tarihinde, sevk ve idaresinde bulunan aracıyla, davalıların sorumluluğunda bulunan kanal üzerindeki köprüden geçerken, köprü demirlerinden birinin yerinden çıkarak aracın arka kısmına saplanıp aracın eksozunu ve arka tamponunu yerinden çıkardığını, kazanın köprünün kötü yapımından ve bakımının yapılmamasından kaynaklandığını, kazada davacının kusurunun olmadığını, davacı ve ailesinin acı çekmelerine yol açan kazadan manevi olarak da etkilendiklerini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00 TL. maddi ve 4.500,00 TL. manevi tazminatın yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı N.İnşaat ve Sanayi A.Ş. Vekili, kazanın yaşandığı yerdeki köprünün 2002 yılında şirketleri tarafından yapılarak 2006 yılında DSİ’ye devredildiğini, köprünün gözetim ve kontrolü DSİ’de olduğundan şirketlerine husumet yöneltilemeyeceğini, olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığını ve talep olunan tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı D.. M.. vekili, dava hizmet kusuruna dayalı olduğundan görüm yerinin idari yargı olduğunu, kazanın olduğu köprü için onarım ile güçlendirme işini diğer davalı şirkete ihale ile bıraktıklarını, bu nedenle zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle, davalı N.İnşaat A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile 548,00 TL. maddi tazminat ve 1.000,00 TL. manevi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı DSİ’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı D.. M.. vekilleri tarafından temyiz olunmuştur.
Dava, trafik kazası sonucu davacı aracının hasarlanması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini ve ayrıca manevi tazminata hükmolunması istemine ilişkindir.
Davalılardan D.. M..’nün temyiz talebi yönünden;6100 Sayılı HMK.’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda davalı aleyhine 548,00 TL. maddi tazminat ile 1.000,00 TL. manevi tazminata hükmedilmiş olup, karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Anılan nedenlerle, davalı D.. M.. vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 Sayılı HMK.’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır. Temyize konu kararda davacı tarafın 1.500,00 TL. maddi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 548,00 TL. maddi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verildiği görülmekte olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Anılan nedenlerle, davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; davalı Nur İnşaat Ltd. Şti. yönünden davanın husumet yokluğundan reddine dair kararın temyiz edilmeksizin 17.01.2012 tarihinde kesinleşmiş olması karşısında, davacının hükmü bu yönden temyiz etmede hukuki yararının bulunmamasına, manevi tazminat istemi yönünden dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin sair tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı D.. M.. vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE,davacı vekilinin maddi tazminat yönünden,temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE,davacı vekilinin sair tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı D.. M..’ne geri verilmesine 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.