Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/2485 E. 2015/10130 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2485
KARAR NO : 2015/10130
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : Kocaeli 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2014
NUMARASI : 2013/655-2014/374

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebinin kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin ….. plakalı aracın maliki olduğunu, 10.08.2013 günü davalılardan K.. S..’ın sürücüsü olduğu, davalı şirketin maliki olduğu …..plakalı çöp kamyonunun müvekkilinin otomobiline çarparak maddi hasar verdiğini, kazanın oluşumunda tüm kusurun davalı sürücüye ait olduğunu, müvekkilinin aracının tamir giderlerinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını ancak müvekkilinin aracında kaza sonucu oluşan değer kaybının oluştuğunu ileri sürerek değer kaybı olan 4.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkil şirketin ticari merkezi Eskişehir olduğundan, yetkili mahkemenin Eskişehir Asliye Hukuk Mahkemesi olup yetki itirazında bulunduklarını, araçta değer kaybı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, değer kaybı olan 4.000,00 TL’nin 10.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2-Davacı dava dilekçesinde faizin başlangıç tarihini belirtmediğinden, mahkemece dava tarihi olan 13/09/2013 tarihi itibariyle faize hükmedilmesi gerekirken, kaza tarihi olan 10/08/2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK 26. maddesine aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi ve dava kabul edildiği ve birden fazla davalı bulunduğu halde karar ve ilam harcının davalıdan alınmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 Sayılı H.M.K.nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle HUMK.nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının hükmedilen tazminata ilişkin olan (1) nolu bendindeki “10.08.2013”ibaresi çıkarılarak yerine “dava tarihi olan 13/09/2013” ibaresinin yazılmasına ve hüküm fıkrasının (3) nolu bendindeki ”davalıdan” ibaresi çıkarılarak yerine ”davalılardan müştereken ve müteselsilen” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.