Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/2389 E. 2015/12217 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2389
KARAR NO : 2015/12217
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2011/111-2014/464

Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko rizikolarına karşı birleşik kasko sigorta poliçesi ile sigorta edilen 36 SC 900 plaka sayılı aracın A.Y. sevk ve idaresinde iken 08/07/2010 tarihinde Kars istikametinden Erzurum istikametine seyir halindeyken yolun görüşüne engel teşkil eden cisimlerin temizlenmemesi, yol şerit çizgilerinin yenilenmemesi, denetlenmemesi ve eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle kaza yaptığını, kaza sonucunda Sarıkamış C.Başsavcılığınca alınan kusur raporunda davalı kurumun 2/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalı araç sahibine 30/09/2010 tarihinde 100.000,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödenen bu tazminatın 50.611,00 TL’ sinin sovtaj bedeli olarak alındığını, geriye kalan 49.389,00 TL’ den davalı kurumun kusur oranına isabet eden 12.347,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın meydana gelmesinde davalı kurumun bir kusurunun olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan, hizmet kusuruna dayanılarak davalı aleyhinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf önce idare mahkemesinde aynı olayla ilgili olarak davalı aleyhinde tazminat davası açmış, Erzurum 1. İdare Mahkemesi’nin 2011/146 Esas, 2011/197 Karar sayılı dosyası ile yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmiş, verilen karar 12/04/2011 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili tarafından adli yargı mahkemesinde açılan işbu davada ise davanın davalının kusuru olmaması nedeni ile esastan reddine karar verilmiştir. Eldeki dava hizmet kusuruna dayanmakta olduğundan idari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 sayılı KTK.nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup idarenin kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde; “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.
Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, hizmet kusuruna dayanılması nedeni ile idari yargının görevli olduğu gözetilerek durma kararı verilip, Uyuşmazlık Mahkemesinden hangi yargı kolunun görevli olduğu hususunda görüş sorularak, sonucuna göre karar verilmesi, bir başka anlatımla, 2247 Sayılı Yasanın 19.maddesi gereğince işlem yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.