Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/2271 E. 2015/12343 K. 18.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2271
KARAR NO : 2015/12343
KARAR TARİHİ : 18.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/11/2014
NUMARASI : 2014/416-2014/330

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, dava dışı Selami Gözüaçık’ın maliki, davacı D.. G..’ın sürücüsü olduğu aracın direksiyon hakimiyeti kaybederek devrilmesi sonucunda meydana gelen kazada davacı müvekkil sürücünün malül kaldığını, kazanın sürücüsü ve plakası tespit edilmeyen kırmızı renkli bir tırın hatalı sollaması sonucu davacının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana geldiğini, araç sigortasız olup davalı G.. H..nın bir miktar ödeme yaptığını ancak yeterli olmadığını, müvekkilinin %85 malül kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, birleşen dava ile müvekkilinin %85 oranında daimi sakat kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; iş bu dava asıl dava ile birleşmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili bakıcı gideri talebini 200.000,00 TL ve maluliyet tazminatı talebini 48.049,58 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı G.. H.. vekili, davacının ehliyetsiz olduğundan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıya maluliyet tazminatı olarak 15.06.2012 tarihinde 129.540,00 TL ödemede bulunduklarını ve bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 48.049,58 TL maluliyet tazminatının başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; birleşen davanın kabulü ile 200.000,00 TL bakıcı giderinin 01.06.2012 tarihinden itibaren işleyecak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan bakıcı gideri ve maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı G.. H.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK’nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Davacı vekili, 12.11.2012 havale tarihli dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacı müvekkilin %85 oranında malül kaldığını belirterek bu maluliyet oranına göre karar verilmesini talep etmiştir. Her ne kadar Mahkemece hükme esas alınan Ondokuz Mayıs Üniversitesi adli tıp anabilim dalı başkanlığı tarafından ve üçlü heyetçe hazırlanan 18.12.2013 tarihli raporda davacının %100 malül olduğunu belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde mauliyet oranı %85 ile sınırlandırıldığı halde talep aşılarak davalının %100 malül olduğu kabul edilerek bu doğrultuda hazırlanan bilirkişi heyeti raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.H. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.