Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2015/2120 E. 2018/38 K. 15.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2120
KARAR NO : 2018/38
KARAR TARİHİ : 15.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılara ait olup boşaltılmış olan askeri lojmanın ana su vanasının patlaması sonucu, davalı taşınmazına bitişik vaziyette olan davacıya sigortalı işyerine sızan suların sigortalı işyerinde hasara yol açtığını, toplam 23.680,00 TL. hasar bedelini sigortalılarına ödediklerini, davalıların zarardan sorumlu olduğunu belirterek, 23.680,00 TL’nin ödeme tarihi olan 19.02.2013’ten işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların maliki ve kullanıcısı olduğu askeri lojmanların 2012 yılı Ekim ayında boşaltıldığını ve 2012 yılının Aralık ayında bina su aboneliğinin kapatıldığını, binadaki su aboneliği ile su kullanım hatlarının kapattırılmış olması nedeniyle bina su tesisatının zarara sebep olmasının mümkün olmadığını, zarardan davalıların sorumluluğu bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 23.680,00 TL’nin 19.02.2013 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu edilen su basması olayının gerçekleşmesinde, davalılara ait binanın kazan dairesindeki su vanasının patlaması sonucu hasarın meydana geldiğinin, alınan uzman bilirkişi raporuyla usulünce saptanmış olması nedeniyle, davalıların zarardan sorumlu olduklarının kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sigortalanan işyerinde, su basması olayı nedeniyle oluşan hasar ile bedeli, davacı tarafından alınan eksper raporuyla 23.680,00 TL. olarak saptanmıştır. Yerel mahkemece, davacı tarafından ödenen bedelin yerinde olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmadan ve bilirkişi raporu alınarak denetim sağlanmadan tahsil hükmü kurulduğu görülmektedir.
6100 sayılı HMK’nun 266/1. maddesinde “Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir” düzenlemesi benimsenmiştir. Davacı tarafından sigortalı olan işyerinde oluşan hasarın nev’i ile miktarının belirlenmesinin, özel ve teknik bilgi gerektirdiği izahtan varestedir.
Bu durumda mahkemece; davacının tek taraflı olarak aldığı ve davalı tarafın savunma yapma imkanı bulunmayan eksper raporuyla yetinilmesinin doğru olmadığı da gözetilerek; davaya konu olayda hasar gören malların kitap ve kırtasiye malzemesi olduğu ve ayrıca olay nedeniyle bina hasarı oluştuğu dikkate alınarak oluşturulacak uzman bilirkişi heyetinden, davacı tarafından sigortalanan işyerinde, davaya konu su basması olayı nedeniyle meydana gelen hasar ile miktarının ne olduğu konusunda, eksper raporunu da irdeleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; 15/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.